Hadi bakalım, nasırlı eller cebe
Muhammed Furkan Güneş
Özel Tüketim Vergisi'ni kim sardı başımıza? Saranı geçtim, her eline alan gırtlağımıza doladıkça doladı, neredeyse nefessiz bıraktı bizi.
ÖTV'nin tarihçesine baktığınıza 1957 yılına kadar uzanır. O zamanlar adına istihsal vergisi deniyor. Yani Adnan Menderes dönemine kadar gider.
Aslında o zaman niyet, yurtdışından ithal edilen mallardan, yeterince vergi alınamadığı anlaşılınca, hem ithalatı kısmak hem de ithal edilen mallardan az alınan vergiyi, içerdeki mallardan alınan verginin çokluğuna eşitlemekti.
Vergi dediğinizde, temelde kimi malların arzını daraltıp genişletmek, talebi kısıp artırmak için Hazine ve Maliye Bakanlıklarının elindeki araçlardan biridir.
Neyse, Menderes döneminde istihsal vergisi olarak ithal ürünlerden alınan vergi, Türkiye'nin AB sürecine girmesiyle uyum yasaları kapsamında gündeme gelir.
Aslında temel mesele, Türkiye sözüm ona AB'ye ve Gümrük Birliğine girdiğinde, ithal ürünlerden alınan vergiler azalacağından, bu açığı telafi etmek için, yeni bir vergi arayışına girildi ve ÖTV'de kara kılındı.
Çiller döneminde, tezgâh kurulmuştu. Beyaz eşyası, arabası, elektroniği, alkolü, sigarası derken alınacak vergi ile hem ithalat dizginlenecek, hem de hem döviz çıktısı engellenebilecekti.
Ama 1995'te seçimdi, siyasi kriz, ekonomik krizdi derken, tezgah dağıldı.
1996 yılında Gümrük Birliğine girince, kaybettiğimiz vergileri bir an evvel farklı yoldan yeni bir isimle almak gerekiyordu.
Bu sefer tezgâhı 1996 yılında kuran Mesut Yılmaz'dı. 1999 yılında yine seçime takılan ÖTV tezgahı pardon tasarısı, yine askıda kaldı, yasalaşamadı.
Seçim döneminde halkı ürkütmemek gerekiyordu.
28 Şubat postmodern darbe, yazar kasa, havada uçuşan anayasa krizi derken 3. kez tezgâhı, 2002 yılında açan, bu sefer Bülent Ecevit'ti. Yasa 6 Haziran'da Genel Kurulda görüşüldü ve altı gün sonra 12 Haziran 2002 tarihli resmi gazetede yayınlanarak, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu adıyla 1 Ağustos 2002 tarihinde yürürlüğe girdi.
Bir daha da çıkmadı, piknik tüpünden otomobile, sigaradan alkole, beyaz eşyadan cep telefonuna 207 üründen alınıyordu. Şimdilerde bizi daha da özel hissettirmek için yeni ürünlerden de alınmaya başlanacak.
Dronudur, motosikletidir, saatidir derken kaç ürün daha ÖTV kıskacına girecek bilmiyorum.
Bir mutfak tüpü kullanmak sizi özel hissettirir mi bilmiyorum ama 786 liralık tüpe ödediğiniz bedelin 104 lirası ÖTV, 71 lirası ise KDV olarak alınıyor bizden. Varın gerisini siz düşünün.
Yaklaşık bir aydır, İsrail tehdidi var, Türkiye'ye de saldırabilir, söyleminin ve geriliminin de sebebi bu muydu yoksa? Savunma Sanayi Fonuna biraz daha gelir lazımmış. Onun için hadi pamuk eller cebe. Nasırlı eller de olur.
Gerek var mıydı? Ne deseler, ne kadar deseler veriyoruz zaten boşa germeye lüzum yoktu.