DEM’li çay CHP’ye ağır geldi
Muhammed Furkan Güneş
CHP elindeki büyükşehir belediyelerini kaybetme korkusuyla, Kürt seçmenin oyuna bel bağlamış, DEM Parti ile pazarlığa oturmuş, o kulis senin bu kulis benim yırtınırken CHP Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal, "Başkan seçilirsem, belediyenin kapıları DEM Parti hariç herkese açık olacak" çıkışıyla, ciddi bir krizin ve polemiğin fitilini ateşledi.
Panikle vaziyeti toparlamaya çalışan CHP Genel Başkanı "sürçülisan" açıklaması yapınca, kimden ya da nerden cesaret alıyorsa artık, Köksal, sosyal medya hesabından Genel Başkanını yalanlayıp sözlerinin arkasında olduğunun altını çizdi.
Genel Başkan vaziyeti toparlayamayınca, gölge başkan mı gizli başkan mı artık ne derseniz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu, Burcu Hanıma kapıyı göstererek, kimse Kürt seçmenimle arama giremez, demeye sert bir çıkış yaptı "Ya kendine başka iş bulacak ya da başka parti" dedi.
Daha vahimi Köksal'ın DEM Parti'ye kapıları kapatan çıkışının arkasında Kılıçdaroğlu'nun olduğu iddiasıydı ki Kılıçdaroğlu iddiayı ortaya atan gazeteciye "Ağız dolusu iftira atmak bırak gazeteciliği, insanlık değildir. Kepazeliktir! Çukurluktur!" deyince aynı düzeysizlikte cevabını "Kaale bile almıyorum sizi. O sözleri de aynen iade ediyorum. Entrikacı siyasetçi diyorum size" şeklinde aldı.
Bu polemik, Genel Başkan Özgür Özel'i koltuğundan eder diyenler de var, aslında o koltuğa hiç oturmadı oturmuş gibi göründü diyenler de. İki arada bir derede kalan Özel'in son açıklaması vaziyeti özetler nitelikte. Özel katıldığı bir canlı yayında önce İmamoğlunun Köksal'a ilişkin sözlerine "sert" dedi Köksal'ın ifadelerinin ise "kabul edilemez" olduğunu belirtti. Parti disiplini içerisinde ne İmamoğlu ne de Köksal ile ilgili soruşturma ya da inceleme başlatıldığına dair bir açıklama ise yok.
Özel taraflarla konuşulduğunu meselenin halledildiğini söyledi ve ekledi "Genel başkan belli bir sözü söylediğinde o iş orada biter"
Peki o iş orada bitti mi? Bitmedi. O zaman bu önerme bizi hangi sonuca götürür: Özel, Genel Başkanlık koltuğuna oturmuş gibi görünüyor?
CHP'de kazan derinden kaynıyor ama kimse, ne inceleme ne de soruşturma gereği duyuyor. Kolay değil tarafların ikisi de partide ciddi bir ağırlığa sahip. Biri İBB Başkanı diğeri partinin üç grup başkanvekilinden biri.
Amerika'nın otuz ikinci Başkanı Franklin D. Roosevelt'in siyasete dair bir sözü var "Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır." der.
Bu polemik bir sürçülisan ya da kazara başlamış bir tartışma değil, öyle planlanmış. Ama kim, niye, nasıl planlamış derseniz?
Cevabı zor bir soru.