Damarlarımızdaki asil hastalık
Muhammed Furkan Güneş
Irkçılık karşıtı özgürlük mücadelesi veren Afro Amerikalı sembol isimlerden, Müslüman düşünce insanı Malcom X'in şehit edilmesinin üstünden tam 54 yıl geçti.
21 Şubat 1965'te, New York'ta, suikast planlandığı ile ilgili tüm uyarılara rağmen çıktığı kürsüde konuşma yaparken şehit edilen Malcolm X'in en çok sevdiğim sözlerinden biridir:
"Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır."
Hastalığının farkında olmayan ya da kabullenmeyen bir toplum olarak, bu hastalığımızı tedavi etmek ya da ondan kurtulmak şansını hiçbir zaman bulamadık.
İdeolojik olarak daima damarlarımızda akan kana atıfta bulunan, etnik kimliğimizi kutsayıp her birimizi dünyaya bedel gören o anlayışa gömdüğümüz kafamızı, o karanlık cehaletten çıkarmaya çalışmadık.
Klişe ifadesiyle yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir coğrafya da inandığı peygamberi Arap, iman ettiği kitabı Arapça ve hatta yaşadığı İslam kültürünün yarısından fazlası Araplık kültürü olsa da gelinen noktada Arap ve Arapçaya karşı bitmez tükenmez düşmanlığa anlam verebilmek mümkün değil.
Her olayda tırmandırılan milliyetçilikle, Arapçaya tepki gösterenlerin salt isimlerine bile baktığınızda o isimlerin yarısından fazlası Arapça kökenlidir.
Hal böyleyken üç beş tabelada Arap alfabesiyle yazılan yazılara ve Arapçaya bu tahammülsüzlük niye?
Araplara karşı tırmandırılan düşmanlık, her ne kadar Suriye iç savaşıyla Türkiye göç eden Arap nüfusunun artmasıyla doğru orantılı artsa da gözden kaçırılan; bu topraklarda da ciddi bir oranda yerleşik bir Arap nüfusu olduğudur.
Peki ne oluyor da tahammülsüzlük, bu denli artıyor ya da arttırılıyor?
Ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon ve geçim sıkıntısı arttıkça, toplum kendi dışında bir sorumlu bulmak adına, bir savunma mekanizması olarak ilk göçmenlere saldırıyor. Kendinden olmayan, güçsüz ve savunmasız bir nüfus olarak göçmenler, tüm ekonomik ve ahlaki krizlerin en temel sebebine dönüyor.
Muhalefet beceriksizi muhalif partiler iktidarı eleştireyim, seçmeni kendi parti ve ideolojime kazandırayım derken, seçmeni muhalefetin ortağı MHP'ye kaptırdığının farkında bile değil.
Türkiye'de orta ve dar gelirli insanlara hitap eden ünlü bir giyim markasının, Suriye'e sınır illerimizden Kilis'teki mağazasında, reyon tabelalarını Türkçeyle beraber Arapça da yazmasına gösterilen tepki ve boykot çağrısı damarlarımızdaki asil hastalığın göstergesi değil mi?
Bu hastalık siyaseten ve cehaleten kutsandıkça, hastalığa daha çok bedel ödeyeceğiz.