Barışın katli
Muhammed Furkan Güneş
Hala şaşırıyor musunuz bilmiyorum. Ne bekliyordunuz, her gün delice fikirlerinden birini ortaya atıp dünyanın tepkisine gülüp geçen, ne hak ne hukuk ne de vicdan tanıyan bu iki ayaklının insafından medet mi umdunuz?
Ciddi olamazsınız.
Biraz olsun okumuşluğunuz, okuduğunu anlamışlığınız ve az yorum kabiliyetiniz varsa, sağ yanına İsrail canisini alıp kameralar karşısına geçtiğinde hiç birimizin hele ki Filistinlilerin hayrına tek bir güzel haber vermeyeceğini aksine İsrail'de yürütülen vahşice saldırı ve katliamlara yeni bir boyut katacağını düşünebilirsiniz.
Hatırlarsanız daha koltuğa oturmadan, sözüm ona ABD'nin ekonomik güvenliğini artırmak için Danimarka'nın toprakları olan Grönland'a gözünü dikmiş ve alması gerektiğini söylemişti.
Dünyanın en büyük adası olan Grönland'ın yüzde sekseni buzullardan oluşuyor. Buzullardan oluşan bu büyük adada sadece 56 bin kişi yaşıyor. Toplasan belki bir köyün olmadı küçük bir belediyenin nüfusu kadar.
Her ne kadar 1979'da Danimarka'dan özerklik alarak ayrılsa da hala dışişleri savunma ve güvenlik konularında Danimarka'ya bağlı.
Trump herhalde koca bir buzuldan oluşan ülkeye, üstünde kayabileceği bir buz pisti istediği için çökmeye çalışmıyor. Bir taraftan jeopolitik konumu diğer taraftan sahip olduğu 34 değerli ve kritik hammaddesiyle de Grönland Trump'ın iştahını kabartan bir bölge.
Daha bu şımarıklık ve arsızlığını hazmedememişken, "Birlikte ne harika bir ulus olurduk" deyip Kanada'ya da çökmek istediğini itiraf etti.
Kanadalıları kirli planına ikna etmek için inandığı tanrıdan destek alıp, onları gümrük vergilerini kaldırmak ve vergileri ciddi şekilde düşürüp, Rus ve Çin'in uluslararası ticaret tehdidinden kurtarmakla ikna etmeye çalışıyor.
Önce Grönland, sonra Kanada ve şimdi Gazze…
Trump Beyaz Sarayda kabul ettiği İsrailli katil Netehyahu ile beraber düzenlediği basın toplantısında hangi hak ve pişkinlikle söyleyebiliyorsa artık Gazze'de yaşayan Filistinlilerin Mısır ve Ürdün'de yaşamalarının daha doğru olacağını söyleyebiliyor.
Gerekirse Gazze'ye asker gönderebileceklerini ve orayı kalkındıracaklarını söylüyor ama kimin için elbette ki kendi ve benzeri katil çeteleri için.
O toprakların gerçek sahiplerini de sürgün edip onlara Ürdün ve Mısır kapılarını gösteriyor.
Ya ne? Bir katil bir katile gel beraber barışı katledelim demiş.
