Atiye miras mezarlık

Ne kaldı öldürmediğimiz? İnsanı öldürdük, hayvanı öldürdük, doğayı öldürdük yetmedi umudu öldürdük, tahammülü öldürdük, ne kaldı öldürmediğimiz?

Erich Fromm hangi kitabındaydı tam hatırlamıyorum ama "Yaşama hizmet eden her şey iyidir, ölüme hizmet eden her şey kötüdür." Der.

Bu sözün üstüne iyilik ve kötülük testi yapacak değilim. Yapmaya da lüzum yok zaten. Nereye dönsen ölmek ve öldürmek üstüne kurulmuş düzen.

Altımız, üstümüz, sağımız, solumuz dört yandan savaş ve katliamla çevrilmişiz. İçeriye dönüp baksak hepimizin elleri, ötekimizin boğazında öldürmeye yeltenmişiz.

Kazası, terörü, açlığı, savaşı bitmedi bitmiyor. İnsan bitmedikçe de bitmeyecek. Her şeyi öldürüyoruz ne kaldı öldürmediğimiz? Kini kindarlığı, düşmanlığı, açlığı, aç gözlülüğü, kibri, gösterişi, cehaleti, zulmü, bencilliği.

İnsana dair ne kadar hastalık varsa hepsi kaldı, insanı bitirdik, tahammülü tükettik. Kimsenin kimseye sabrı kalmadı.

Hani nerde o büyük büyük laflarımızla, nutuklarımıza bayrak edip her yerde salladığımız Anadolu hoşgörüsü?

Ölüme hizmetkar olmuşumuz hepimiz.

İlahi ve beşeri dinler ve düşünce sistemlerinin nerdeyse hepsinde iyilik ve kötülük imgelerinin mücadelesi vardır.

Ama o kadar kötüye bulandık, kötüye yaslandık ki mucadele edecek iyilik bırakmadık.

Hem ne fark eder ki bu koca kötülük ikliminde, nerde durduğunun, öznesi ya da nesnesi olduğunun ne önemi var ki? Ne fark ettirir ki?

Öldük ya da öldürdük, ezdik ya da ezildik, yandık ya da yaktık, vurduk ya da vurulduk ne değişir ki; hepimiz aynı kötülüğün parçası olmadık mı?

Mazlum ya da zalimdik ne değişti, ne değişir?

"And olsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka."

Diyor Allah, Asr suresinde, kulak veren var mı? Kulak verip de anlayan var mı? Anlayıp yaşayan?

Atadan miras bir kimlikten ibaret kalmış üstümüzde yalan, yanlış hurafelerle bezeli. Onu da tüketip öldürdük atiye bırakacak kadar kalmadı kimsede.

Vicdanınız sızlamıyor mu sizin de? Yıllardır savaş ve düşmanlıktan beslenen bir siyaset, yıllardır doğanın katlinden nemalanan bir kentleşme imar ve inşaat, cehaletten palazlanan, kendi dışındaki bütün canlılara diyeceğim ama değil kendine de kıyan bir ziyan makamı.

Atadan aldığımız mirası tükettik, umudu, tahammülü, hoşgörüyü, dostluğu, kardeşliği, iyiliği, atiye koca bir toplu mezarlık bıraktık öldürdüklerimizden.