Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen kanun teklifiyle, artık Diyanet İşleri 'sakıncalı' bulduğu Kuran meallerini toplatılıp imha edebilecek.
Haberi biraz daha sadeleştirdiğimizde ne deriz: Diyanet İşleri Başkanlığı bazı Kuran meallerini toplatıp imha edecek.
Peki haberde ve yasada geçen, söz konusu mealleri 'sakıncalı' sınıfına sokacak dayanak ne olacak?
'İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğu kurul tarafından tespit edilen meallerin' deniliyor, sakıncalı olarak görülecek.
Kime göre sakıncalı, Yeşil Cami mensupları mı kadiriler tarikatı mı? Kime göre neye göre sakıncalı.
Yani anlaşılan o ki Diyanet'in kurul mu komisyon mu neyse artık, yetkilileri, sübjektif olarak dilediği meali 'İslam dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı olduğuna karar verecek ve hem yayın ve basımını yasaklayacak hem de basılıp dağıtılanları toplatacak.
Üç mü beş mi artık kaç kişiden oluşuyorsa kurul, ya benim gibi anlayıp, inanıp yazacaksanız ya da mealinizi basıp dağıtmanıza izin vermeyeceğim diyor.
Neden? Çünkü en doğrusunu onlar biliyor, en doğrusuna onlar inanıyor, en doğrusuna onlar dayatıyor.
İnanılır gibi değil. Din ve diyanet deyince ilk akla gelen siyasal parti, kendince makbul(!) olmadığını düşündüğü Kuran meallerini toplatıp imha edecek.
Hani o, kutsalımıza her el uzatıp, hakaret babında yakanlara karşı ayaklanıp hadlerini bildirmek konusunda en önde yer alan halkın temsili siyasi parti, bunu sessiz sedasız meclisten geçirdi ya, bunu da tabanına kanıksattırdı ya.
Madalyona tersten bakmaya çalıştığımızda böyle bir yasayı meclisten geçirmeye çalışan partinin CHP olduğunu düşünelim. Koparılacak vaveylanın şiddetini varın siz hesap edin.
Nereye varacak bu? Artık kuran ilimleri üstüne araştırmaları ve tartışmaları da yasaklamaya varır mı? Hiç şaşırmam. Hatta herhangi bir ayet ve surenin sizce makul olmayan yorum ve tefsirini de ekranlarına çıkaran kanalları da cezalandırın. Sakıncalı meal ve tefsir yazarları camilere de almayın neme lazım, cemaatte berber saf tuttuğu yanındaki din kardeşinin kulağına fısıldar
Hani hiç olmadık ya varsayalım dediğiniz gibi laik bir devlet anlayışımız var. Hani din devlete, devlet dine karışmayacaktı. Hani din ve devlet işleri ayrı olacaktı.
Bari Türk Dil Kurumuna salık verin de laik kavramının anlamını güncellesinler, kafamız karışmasın. Artık resmi devletin oku dediğini okuyacak, inan dediğine inanacak, yaşa dediğini yaşayacağız.
Lamı da cimi yok demeyin. Var artık lamı da cimi de diyanet koyacak önümüze.