Kariyer de yaparım çocuk da

İşte şimdi oldu diyebileceğimiz bir hamle bu. 2025 yılının ilan edilen adına yaraşır, çok yerinde ve çok anlamlı bir hamle.

Malumunuz yakın zamanda 2025 yılı aile yılı ilan edildi. Edildi ve bunun içini dolduracak, bizi planlanan hedeflere ulaştıracak adımlar tek tek gelmeye başladı.

Biliyorsunuz birkaç defa, özellikle Cumhurbaşkanı tarafından dikkat çekilen; toplumun kendini yenileme hızının altına düştüğü ve ülke olarak yaşlanmaya başladığımıza ilişkin uyarılarla harekete geçildi ve 2025 yılı aile yılı olarak ilan edildi.

Bu kapsamda atılan adımlardan ilki, üçüncü çocuğa 6 bin 500, dördüncü çocuğa da 5 bin lira olmak üzere, dört çocuklu bir aileye, çocuklar beş yaşına gelene kadar, aylık 11 bin 500 liralık destek, bir nebze olsun üç ve dördüncü çocuk sahibi olmak isteyenlerin elini rahatlatacak bir uygulamaya başlandı. Uygulamada herhangi bir kıstas aranmaması da cabası.

Evlenmek isteyenlere 2 yıl geri ödemesiz ve faizsiz sağlanacağı söylenen 150 bin liralık kredi, gençlerin derdine çare olmasa da hafif bir ağrı kesici mukabilinde sayılabilir. Ama tabi bu kredi desteği çocuk desteğindeki gibi şartsız şurtsuz değil çeşitli kriterleri sağlamanız gerekir ki krediyi alabilesiniz.

Yukarda zikrettiğim iki uygulamadan daha anlamlı bir adım daha geliyor. Hem de öyle bir adım ki evli kadınları, en büyük ikileminden kurtaracak ve onları çocuk ve kariyer arasındaki kararsızlıktan kurtaracak bir adım.

Artık memur anne ve de babalar, çocukları ilkokula başlayana kadar yarı zamanlı çalışabilecek. Alışılanın aksine, evet yanlış değil babalar da artık babalıklarını, hakkıyla yaşayabilecek ve çocuklarına daha çok zaman ayırabilecek.

Keşke haberin başındaki memur ifadesi olmasaydı da özel sektör çalışanlarının da kamuda çalışan memurlar gibi bu haktan faydalanma şansları olsaydı.

Aslında üstünde çalışılan taslak yeni değil, Kasım 2016'da Devlet Memurları Kanununa eklenmiş olsa da 8 yıldır hayata geçirilmeyen ve bekletilen bir uygulamadan bahsediyoruz. Planlanan şekliyle bazı detaylar var ki tartışılır; mesela bu haktan yararlanmak isteyen anne baba, eş zamanlı bu haktan yararlanamayacak, bu hakkını kullanan anne ayrıca süt iznine ayrılamayacak.

Haftada en az 20 saati çalışmak zorunda olacak memur için esnek bir çalışma programı yapma olanağı da sağlanacak.

8 yıldır kanunda yeri olduğu halde neden uygulamaya konmadı diye elbette eleştirebiliriz. Toplumun yaşlanmasını mı beklediler, diyenler de olabilir ama hani geç olsun güç olmasın derler ya biz öyle bakalım olaya.

Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hazırlanan yönetmelik taslağına son şeklini vermeye çalışırken Çalışma Bakanlığının desteğiyle, umuyorum ki uygulamanın kapsamı memurlardan, kamudan özel sektöre daha da genişletilir.