Bırak demlensin
Mert Çuhadaroğlu
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla sohbet ediyorduk, onun için önemli olan iki konuda karar vermesine yardımcı olmamı rica etti. Onu dinledikten sonra kısaca, bırak demlensin dedim. Buna oldukça şaşırdı ve niye bu şekilde düşündüğümü açıkladım. Bugün bu açıklamanın küçük bir kısmını sizinle de paylaşmak istiyorum.
Zihnimiz karar verince rahatlayan bir yapıya sahip. Elbette istisnalar olabilir genel olarak ortada şöyle bir durum var, bir konu ile ilgili olarak karar verince rahatlıyoruz ve bu rahatlığı sevdiğimiz için de bazen karar vermek konusunda aceleci ve sabırsız olabiliyoruz.
Özellikle de sağlık, çocuklarımızın geleceği, evlilik, ilişki, iş değişikliği, maddi yatırımlar gibi göreceli olarak önemli konularda eğer imkanınız varsa karar alırken çok acele etmemenizi tavsiye ederim.
Bunu şu yüzden söylüyorum bazen bir kararı doğru veya yanlış yapan şey o kararın alınmış olduğu tarih olabiliyor. Bir hafta veya bir ay bekleseniz öğrenebileceğiniz bazı bilgiler veya yaşanabilecek bazı olaylar aslında daha sağlıklı ve içinize sinen bir karar vermenizi sağlayabilir.
Bir söz var, kime ait olduğunu hatırlamıyorum, insan çok sevinçliyken ve çok üzgünken ya da kızgınken karar almaktan çekinmelidir şeklinde idi. Anlattıklarım bu açıdan da değerlendirilebilir.
Zaten karar almak ile ilgili en önemli konulardan bir tanesi de mantık ile duygular arasındaki dengeyi bulmaktır. Bu dengeyi kurabilmek için en azından çok yoğun duygular altında iken imkanımız varsa karar almayı erteleyebiliriz.
Yazdıklarımın o zaman karar almayı sürekli erteleyelim noktasına çekilmesini istemem, burada bahsettiğim makul ölçüde bir erteleme ve sadece önemli konular için geçerli.