İşine Gönülden Giden Çalışanların Verimliliği
Karan Tugay Gönenç
Bir işletmenin çalışanların istekli ve hevesli çalışmasıyla ayakta duracağını, karlılığını artıracağını ve yeni pazarlara açılabileceğini herkes bilir. Çalışanın mutlu olduğu bir şirketin başarılı olmama ihtimali yoktur. Müşteri memnuniyeti kavramının yanı sıra çalışan memnuniyeti de çok önemlidir. Çalışanlarını memnun eden bir işletme, başarılı bir organizasyonla kendine yeni hedefler koyar ve bu hedeflere emin adımlarla ilerler. Tutkulu, istekli ve mutlu bir çalışana sahip işletme pek çok şeyi başarmış demektir. Kurumsal kimliği oturmuş, sektördeki yerini sağlamlaştırmış, ürünleriyle belli bir yere sahip olmuş bir işletmenin gözünü daha büyük hedeflere dikeceğini hepimiz biliyoruz. Peki, bir işletmenin bunu başarabilmesi için ne gerekir? Ya da şöyle soralım: İşine gönüllü giden çalışanlara sahip olmak zor mudur?
Verimliliğin temelinde çalışanların gönülden çalışması vardır
Çalışanların motivasyonu ve sadakati üzerinde işletmenin, o işletmenin yöneticilerinin ve şirket politikasının çok önemli etkileri vardır. Çalışanın tutkulu ve hırslı olması için onu, işe gönüllü olarak ve isteyerek getirecek etkenlerin de olması gerekir. Bunun için ekibine ya da astlarına liderlik yapabilen, onları derleyip toparlayabilen ve her daim yanlarında olan bir ya da birkaç yöneticiye ihtiyaç vardır. Verimlilik, yöneticilerin astlarıyla kurdukları bu çok yönlü ve samimi ilişkiye bağlıdır. Ancak elbette sadece bu yetmez, şirket çalışan politikası da oldukça önemlidir. Yani iyi bir yöneticinin ya da iyi birkaç yöneticinin varlığı oldukça önemlidir fakat bunun yanı sıra şirketin çalışanlarına değer vermesi, onları önemsemesi, verdiği ücretli, iyi çalışma şartlarıyla, terfi imkanlarıyla çalışanlarını motive etmesi gerekir. Çalışan, tüm bunları bir arada gördüğünde, yani şirketin ve yöneticilerin kendisine adaletli bir şekilde davranacağını, ücretinin makul bir şekilde alacağını, zamanı geldiğinde terfi edebileceğini bilen çalışanlar, ertesi gün işinin başına geçmeyi canı gönülden ister. Bu çok zor bir şey değildir. Sadece bir anlayış meselesidir. Bu anlayış, işletme sahibinin seçeceği yöneticilerle ve çalışanlara yaklaşımıyla kolayca kurumsal kültür haline getirilebilir.
Kendisine değer verildiğini bilen çalışanlar mutludur
İnsan olarak hepimiz, karşımızdaki kişiden saygı görmeyi isteriz. Hangi düzeyde olursak olalım, muhatabımızın gösterdiği saygı, bizim de ona yaklaşımımızı belirler. Durum, işletmelerde de böyledir. Bir işletmede çalışan hem yöneticisinden hem de iş arkadaşlarından saygı görüyorsa iş yerinde olmayı kendisi için azap olarak görmez. Gönüllü ve tutkulu bir şekilde, ertesi günü bekler, değer verildiği yerde olmanın kendisine yaşattığı hazzı daha fazla hissetmek ister. Ortaya koyduğu ürünlerin, şirkete kattığı değerin fark edilmesi, çalışanın sadece mutlu olmasını sağlamaz, aynı zamanda sadakat hislerinin de gelişmesini sağlar. Böyle bir işletmenin gülen yüzlerle dolacağını, gülen yüzlerin mutluluğu tüm işletmeye yayacağını herkes bilir.