Liselere Giriş Sınavı (LGS) öncesinde açıklanan özel okulların fiyatlarına veliler haklı olarak isyan ettiler. Özel liseler yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi eğitim ücretlerini ek giderlerle birlikte bir Togg fiyatına yükseltiler.
Türkiye'deki birçok özel okulun ücreti dünyadaki liselerle neredeyse kur farkına rağmen başa baş… Hatta Avrupa'da birçok ülkede fiyatlar Türkiye'den daha ucuz… İngiltere'de bulunan King's School Wimbledon'un 2025 yıllık lise eğitim ücreti 31.230 pound (1.660.549 TL).
LGS öncesinde özel okulların fiyatları birçok lisede geçen yıla göre fiyatlar yüzde 100'e varan oranlarda arttı.
Oysa Anayasamızın 42. maddesi "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz." diye başlıyor ve
Eğitim ve öğretim, Devletin başta gelen ödevlerindendir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz...
Temel eğitimin ilk kademesi olan ilk öğretim, öğrenim çağındaki kız ve erkek bütün vatandaşlar için
zorunludur ve temel ve orta eğitim Devlet okullarında parasızdır." diye devam ediyor.
Velilerin özel okullara gitme nedenleri arasında devlet okullarının bazı il ve ilçelerde yetersizliği, kalabalık olması velileri özel okullara yönlendiriyor. Ancak temel sorunun bunlar olduğu söylenemez.
Ayrıca devlet okullarında eğitim kalitesinin düşüp düşmediği önemlidir. Devlet okullarında Eğitim ve öğretimin: "Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre"yapılacağı açıkça belirlenmiştir. Devlet okullarında liyakat ilkesine yer verilmeden atanan yönetici ve diğer görevliler devlet okullarında eğitim ve öğretimin başarı kalitesi ve niteliğinin düşürülmesine neden olurlar. Ayrıca müfredatın sık sık ve bazı öngörülerle değiştirilmesi de aynı sonucu doğurur.
Böyle bir psikolojik kaygının yaygınlaştırılması, velilerin devlet okulları yerine başka arayışlara yönelmesi ve çocuklarını özel okullarda okutma sonucunu doğurur.
Burada çok sevdiğim bir sözü anımsatmak istiyorum; "gelecek, bir ülkenin eğitimi ile çalınır".
Her anne-baba ve toplumlar için çocuklar ülkenin geleceğidir.
Honoré de Balzac'ın İki Gelinin Anıları adlı yapıtında, anne, iki ve dört yaşlarındaki çocukları için şöyle demiş: "Ellerine ne versen seviniyorlar; zaten onların istediği oyuncaktan çok, özgür olmak; şöyle uzaktan kollamak yeter".
Çok doğru. Çocuklar için ne ekersek, onu biçeriz.
Bu bakımdan eğitim ve öğretimin amacı Atatürk ilkeleri doğrultusunda, lâik, demokratik, çağdaş, özgür düşünen bireyler olmalıdır.
Çocukları için her türlü özveride bulunan velileri daha fazla zorlamamak gerekir. Birden çok çocuğunu okutan bir aile bu yüksek ücretleri nasıl ödeyecektir?
Bazı zincir okullar ise eğitim ücretlerinin düşük olduğunu ileri sürmektedir. Doğru ama bu okullar da yemek, servis, etüt,giysi, etkinlikler adı altında aşırı ödemeler istediklerinden sonuçta okul ücretini aşırı hale getirmektedirler.
Kendi ücretlerine aşırı zam yapan özel okullar, diğer yandan çalıştırdıkları öğretmen ve personele aynı oranda zam mı çok görmektedirler.
Unutmayalım ki eğitim ve öğretim bir kamu görevidir. Bu sektöre yatırım yapan kişi ya da kurumlar, diğer hizmet kesimlerinin beklediği kazancı beklemekte ve edinmek istemekte haklı görülemez.