Bu kadarı olmamalı
İzzet Doğan
Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, kayırmacılık ve çetecilik, tarikatçılık, cinayet ve şiddet gibi hem yaşanan olaylar ve hem de bu olaylar hakkındaki haberler toplum olarak yaşama sevincimizi aşırı olarak etkilemektedir. Tüm bunların yanında bireysel ve kurumsal iş etiğine uymayan örneklerle de karşılaşmak ve örneklerin hiçbir denetleme ile karşılaşmaması günümüz gerçeği haline gelmiştir.
Ekonominin bozuk olduğu, enflasyonunun yükselişinin önlenemediği tüm dönemlerde ekmeğe, simitte, elektriğe, ulaşıma, benzine, mazota, vergi, harç ve cezalara ve aklınıza gelen temel ihtiyaç maddelerinin hepsine zam yapılır. Vatandaş pazarda akşam saatlerini beklese bile alım gücü yetersizliği nedeni ile filesini-poşetini dolduramaz. Kimi zaman pazarda, kimi zaman çöplüklerde yiyecek, sebze, meyve artıkları arayanlar bile olur.
Aslında bu zamlardan ne zammı yapan kamu gücü ve ne de tüketici vatandaşlar memnun değildir. Memnun olanlar yalnızca bulanık suda balık avlanmayı sevenler olup bunlar fırsatı vatandaşı sömürmeye kalkışanlardır.
Birkaç gün önce cep telefonumu şarj etmek istediğimde şarj kordon fiş ucunun telefondaki giriş yerine yani soketine girmediğini gördüm. Aslında kordon fiş ucunu son kullandığımda her zamanki gibi hiçbir sorunla karşılaşmamıştım. Zorlarsam daha da bozulur diye düşünüp bildiğimiz bir iletişim operatörünün servisine başvurdum. Serviste bana telefonun şarj giriş yeri olan soketin değiştirilmesi gerektiği ve bu parça değişimi bedelinin 4000 TL olacağı söylendi. Oradan çıkıp bir dakika uzaklıkta yine tanınmış başka bir iletişim operatörünün servisine başvurdum. Onlar da bana telefonun şarj giriş yerindeki soketin değiştirilmesi gerektiğini karşılığında 2500 TL istediklerini söyledi.
Doğrusunu isterseniz aynı iş için istenen bu kadar fiyat farkına şaşırmadım fakat her zamanki gibi çok üzüldüm. Çünkü bu gibi durumlar yazık ki bizde artık sıradan olay sayılıyor.
Ben bu ünlü iletişim operatörlerinin servislerinden sonra daha önce den tanıdığım Murat ustanın dükkanına gittim. Murat usta yoktu fakat orada tanıştığım 20 yaşlarındaki Esat adlı çocuğu vardı. Telefonumu gösterip sorunu anlattım. Telefonu alıp inceledi.
-Siz soketi zorlamamışsınız, dediğiniz doğru fakat ya düşürmüş ya da bir yere çarpmışsınız kasası ezilmiş dedi. Bir süre sonra benim gözle fark edemediğim ezilmeyi düzeltti, aynı soketi kullandı ve test ettiğimizde telefonun şarj ettiğini gördük. Yaptığım ödeme ünlü iletişim şirketlerinin istediklerinin yanında devede kulak sayılırdı.
Yaşadığım bir başka olayı da paylaşmak istiyorum.
Arkadaşımın kiracısı, bir artı bir dairenin banyosundan, aşağıdaki banyoya su gittiğini, alt kattaki banyonun tavanının kabardığını, usta çağırdığını ustanın da banyo fayanslarını kırıp boruların onarılması gerektiğini maliyetinin de 8000 TL olacağını söylemiş. Arkadaşım bulduğu bir tesisatçı ile binaya gittik. Alt kattaki komşu evde olmadığından o banyoyu göremedik. Ustayla birlikte kiracının olduğu daire banyosuna girdik. Usta şöyle bir baktı ve durumu anladım aşağıya bakmaya gerek yok, 5000 TL'ye bu işi yaparım dedi.
Biz de orada banyo tabanındaki derzlerin bozuk olduğunu görmüştük. Arkadaşla birlikte banyo fayanslarını kırmadan derzlerin onarılmasına, eğer akıntı kesilmez ise o zaman banyo tabanının kırılmasına karar verdik. Ertesi gün Bahattin usta az miktarda Fuga da denilen derz dolgusu ile geldi. Bizde oradaydık. Otuz dakika içinde dolguyu tabana sürdü. O gün kurumaya bıraktık. Ertesi gün banyonun sularını açtık. Bir süre akıttık. Aşağıdaki dairede de temizlikçi kadın vardı. Bir süre bekledik sonra aşağıdaki banyoya bakmaya gittik. Akıntı kesilmişti. O günden sonra dairedeki komşudan bir yakınma olmadı, kiracıda banyoyu rahatça kullanmaya başladı. Bu onarımın maliyeti de bize diğer ustaların istedikleri yanında devede kulak sayılırdı.
Antalya'da üretilen bir sebze bir meyve tezgahlara gelinceye kadar yüzde 60 oranında zamlanıyor.
Emekliye, işçiye yapılan zam, daha ellerine geçmeden eriyor.
Hak, hukuk, adalet diye çırpınıp duruyoruz.
Deveye ''Boynun neden eğri?'' diye sormuşlar; ''Nerem doğru ki!'' demiş. Sanırım bize en uygun gerçek bu özdeyişte saklı.