TÜİK geniş işsizlik oranını da açıklamalı
Dr. İrfan Ersin
İşsizlik, ülkemizin en önemli makroekonomik sorunlarındandır. İşsizliğin artmasıyla üretim ve büyüme olumsuz etkilenmekle birlikte çeşitli sosyal problemler de beraberinde gelmektedir. İntihar, boşanma, geçim sıkıntısı vb. gibi sosyal sorunlar ülkemizde ön plana çıkmaktadır. Hem ekonomik hem de sosyal sorunlara yol açan işsizliğin çözülmesinde devlet pasif ve aktif istihdam politika uygulamalarına gitmektedir. Pasif istihdam politikaları, bireylerin işsiz kaldıklarında geçim problemlerini en aza indirecek şekilde maddi destekler olarak ifade edilebilir. Örnek olarak Kısa çalışma ödeneği (COVİD-19 sebebiyle) ve işsizlik maaşı gösterilebilir. Aktif istihdam politikaları ise istihdamı artırıcı politikalar olarak ifade edilebilir. Aktif istihdam politika uygulamaları; kamu ve özel istihdam hizmetleri, mesleki eğitim programları, sübvansiyonlu istihdam programları, girişimciliği teşvik ve gençlere yönelik programlar şeklinde sıralanabilir. Söz konusu bu politikalar devlete ve işverene maliyetler yüklemektedir. Dolayısıyla bu politikaların daha sağlıklı uygulanabilmesi, gerçek işsizlik verilerinin hesaplanmasıyla mümkündür.
İşsizlik Nasıl Hesaplanır?
TÜİK'e göre istihdam edilmeyen, iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kişiler işsiz olarak kabul ediliyor ve resmi işsizlik oranı buna göre hesaplanıyor.TÜİK, işsizlik hesaplamalarını Uluslararası Çalışma Örgütü ve AB standartlarına uygun şekilde yaptığını iddia etmektedir. Bu çerçevede veriler, belirlenen bir örnekleme yöntemi ve seçilen hanehalkları üzerinden derlenmektedir. Hanehalkı İşgücü Anketlerinde kullanılan istatistiki birim "hanehalkları"dır. Hanehalkında bulunan tüm fertlere ilişkin demografik bilgiler (yaş, cinsiyet, eğitim durumu, hanehalkı reisine yakınlık) alınmakta, işgücü durumunun tespitine yönelik sorular ise 15 ve daha yukarı yaştaki fertlere sorulmaktadır. Veriler anket şekli ile toplanmaktadır. Söz konusu anket, anketörler tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmakta ve veriler, alan uygulaması esnasında doğrudan dizüstü bilgisayarlara kaydedilmektedir (Bilgisayar destekli kişisel görüşme yöntemi) (TÜİK, https://tuikweb.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007 ).
TÜİK'in uluslararası standart çerçevesinde belirlediği nüfusun işgücü durumunda kullandığı değişkenler; işgücü, işsiz sayısı, istihdam edilenler, 15 yaş üstü nüfus, genç işsiz sayısı, işgücüne dahil olmayan nüfus, işsizlik oranı, tarım dışı işsizlik oranı, istihdam oranıdır. Bunun dışında sektörlere göre işsizlik ve istihdam durumları başta olmak üzere demografik değişkenlere, işgücüne dahil olmama nedenlerine göre birçok alanda veri hizmeti sunmaktadır.
Dikkat edeceğimiz nokta "iş aramaktan vazgeçenlerin, iş aramaya hazır olanların" işgücüne dahil edilmemeleridir. Yani bu sınıfta yer alan kişiler, ne çalışan olarak ne de işsiz olarak dikkate alınmaktadır. TÜİK, istihdam verileri arasında işgücüne dahil olmayanların istatistiklerini de açıklamaktadır. "İşgücüne dahil olmama nedenleri" başlığı altında açıklanan bu veriler İş aramayıp, çalışmaya hazır olanlar (iş arama ümidini yitirenler +diğer), Mevsimlik çalışanlar, Ev işleriyle meşgul olanlar, eğitim- öğretimde olanlar, emekli, çalışamaz halde olanlar ve diğer şeklinde sıralanmaktadır. İşsizlik hesaplamalarını yaparken bu başlıklardan iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ve mevsimlik çalışanlar kısmı dikkate alınacaktır. Çünkü bireylerin piyasan ümidini kaybedip iş aramaktan vazgeçmesi veya farklı sebeplerle çalışma isteklerini kaybetmeleri işsiz olmadıkları gerçeğini değiştirmez. Dolayısıyla ülkemizin gerçek verilerle yüzleşmesi ekonomiye dair doğru politikaların yapılması açısından önem arz etmektedir.
Geniş İşsizlik Oranı
TÜİK verilerinden yola çıkarak Ekim 2020 işsizlik oranlarını ve geniş işsizliği Tablo 1'de ayrıntılı olarak görebiliriz.
Tablo 1'de görüldüğü üzere normal işsizlik oranı %12,7 olarak açıklanırken, geniş işsizlik oranı %23,50 olarak hesaplanmıştır. Yani açıklanan işsizler kadar çalışmaya hazır ama işgücüne dahil olmayan nüfus söz konusudur. Bu durum ülkemizin aslında önemli bir işgücü potansiyeline sahip olduğunu fakat bunu yeterince değerlendiremediğini göstermektedir. Haliyle devlet, pasif ve aktif istihdam politikalarında iş gücüne dahil olmayan nüfusu göz önünde bulundurmalıdır. Bunun oluşabilmesi için de işsizlik oranı için geniş işsizlik oranına odaklanılmalıdır. Geniş işsizlik oranı da TÜİK tarafından hesaplanılmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Ekonomi yönetimi de hedef belirlerken geniş işsizliği dikkate alacak şekilde politika uygulamalarına gitmelidir.