Haberler

Piyasaların güvenmeye ihtiyacı var

Dr. İrfan Ersin

Dr. İrfan Ersin

Öğretim Görevlisi / İstanbul Medipol Üniversitesi
21.04.2021 02:51

Borsa

Her ne kadar reel piyasalardan farklılık arz ettiği dönemler olsa da borsa reel ekonominin gidişatı hakkında bizlere bilgi verir. Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal beyin görevden alındığı günden beri borsa bazı zamanlar durgun geçiyor bazı zamanlar da geriliyor. Naci Ağbal'ın görevden alınmadan önce 19 Mart 2021 Cuma günü BiST100 endeksi 1,528,99 puan ile kapanış göstermiştir.Piyasalarda ciddi bir sorun olduğunu gözlemliyoruz.21 Mart 2021 itibariyle BİST 100 endeksi 1.349,09 puanla işlem görmektedir. Yaklaşık %12'lik bir değer kaybı söz konusudur. Borsa'daki gerilemenin en önemli nedenleri arasında belirsizlik ve güven sorunu yer almaktadır. Yatırımcılar gelecekle ilgili bir belirsizliğe sahip olması, kur hareketliliğinin yüksek olması ve Pandemi sebebiyle getirilen kısıtlamalar yatırımcıları borsadan uzaklaştırmakta ve işlem sayısı azalmaktadır.

Dolar

Bunu da Merkez Bankası başkanının görev alımından başlatacağım. Çünkü Naci Ağbal döneminde kur hareketleri stabil bir konumda seyrediyordu. Hatta yavaş yavaş gerileme eğilimi sergiliyordu. Ancak sonrasında kur ciddi hareketlendi ve hala bu hareketliliğini devam ettirmekte. Artık dolar 8 TL'nin üzerinde ve yeni Merkez Bankası başkanının faizlerin değişmediğini söylemesine karşın kurda en ufak bir gerileme mümkün olmamıştır. Aynı şekilde altın için de bunu söyleyebiliriz.

Merkez Bankası verilerine göre şubat sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2020 yıl sonuna göre %2,0 oranında artışla 141,2 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bu veri bize dolarda kısa dönemli kur baskısının olacağı işaretini vermektedir. Merkez Bankası yakın dönemde faizi ya stabil bırakacak ya da artırmak durumunda kalacak. Çünkü kısa dönemde ülkenin sıcak paraya ihtiyacı olduğu aşikâr ortadadır. Bu durum da dolardaki hareketlenmenin devam edeceği izlenimini vermektedir.

Öneri

Piyasaların yerine gelebilmesi için güven ortamının sağlanması elzem görünmektedir. Maalesef sıcak paraya bağlı olan ülke ekonomisinin tekrar döviz rezervlerini artırması yabancılar nezdinde güven kazanmasıyla mümkün olacaktır. Türkiye'de faizler gelişmekte olan ülkeler içinde en yüksek oranlar arasında yer almaktadır. Merkez Bankasının faizi indirmemesine karşın kur istenilen düzeyde düşüş göstermemiştir. Bu durum, piyasalara ve ülke ekonomi yönetimine ciddi bir güven sorunun oluştuğunu ortaya koymaktadır. Kısa vadede bu güven ortamının sağlanması ülke ekonomisi için önemli görülmektedir. Nitekim hem hükümet hem de Merkez Bankası üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. Ekonomide dışa bağımlılık azalana kadar piyasa koşulları ne gerektiriyorsa o yerine getirilmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yastık altındaki altın ve dövizleri piyasaya çıkartın telkinleri bir çözüm olmanın dışında yabancı yatırımcıları ve iç piyasayı daha çok tedirgin etmektedir. Bunun yerine piyasa beklentileri dikkate alınmalı ve piyasayla uyumlu hareket edilmelidir.

title