Haberler

Gıda fiyatlarının tek sorumlusu fırsatçılar mı?

Dr. İrfan Ersin

Dr. İrfan Ersin

Öğretim Görevlisi / İstanbul Medipol Üniversitesi
08.02.2021 11:58

Pandemi dönemi kuşkusuz yerli üretimin ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi. Özellikle gıda sektöründe kendi kendine yetebilmek ülkemiz için hayati bir öneme sahipti. Mesela Covid-19'un etkin olduğu 2020 Mart-Nisan dönemlerinde Rusya Federasyonu, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve Kırgızistan'ın oluşturduğu Avrasya Ekonomik Birliği, koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında çok sayıda tarım ürününün ihracatını 30 Haziran 2020'ye kadar yasaklamıştı. Buna ek olarak Türkiye de bu dönemlerde patates, soğan ve limon ihracatını özel izne tabi tutmuştu.Dolayısıyla olağanüstü hastalık, savaş vs sebeplerde tarım üretiminin ne kadar değerli olduğu tecrübelerle ön plana çıkmaktadır. Nitekim bu durumun ekonomi yöneticileri tarafından göz önünde bulundurması gerekmektedir.

Salgın sürecinin devam ettiği günümüzde, gıda fiyat artışları en çok tartışılan konular arasında yer almaktadır. Nitekim bu tartışmalarda suçlular aranırken, TÜİK verilerine bakıldığında son 1 yılda tarımda üretim maliyetlerinde artış olduğu görülmektedir. Örneğin, Ocak 2020 yılında tarım üretici fiyat endeks değişim oranı % 10,41, Nisan 2020 %8,58, Haziran 2020 % 14,50 ve Aralık 2020'de %21,24 olarak gerçekleşmiştir. Gıda fiyatlarında son dönemlerde ciddi artıştan şikayet ederken, tarım üretim maliyetlerinin artışı Tüketici Fiyat Endeksinin artmasına da yol açacaktır. Yani gıda fiyatlarındaki yükseliş, önlem alınmazsa aynı hızda devam edebilecektir. Mutlaka gıda fiyat artışlarının fırsatçılıkla ilişkisi vardır. Ancak bu olayı sadece fırsatçılıkla açıklayamayız. Yani veriler üretim maliyetlerinde bir artışın da var olduğunu göstermektedir.

Türkiye güçlü bir tarım üretim yapısına sahiptir. Pandemi nedeniyle birçok sektörde yasakların devam etmesi, işgücünün yeni alanlar aramasına yol açmaktadır. Bu durum tarım lehine fırsata çevrilerek tarım üretiminin artması sağlanabilir. Devletin tarım ve hayvancılık için harcamaları, yerli tohum çalışmalarının hızlandırılması ve bu konuda araştırma faaliyetlerinin desteklenmesi, üreticilere maliyet noktasında destek verilmesi gibi önemli politikaları yerine getirmesi tavsiye edilmektedir. Böylelikle bu politikalar, uzun zaman tartışılan İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerdeki fazla nüfusun kırsal alanlara dönüşüne de yol açabilir. Yani tersine göç de mümkün kılınabilir. Özellikle son dönemlerde gündemde olan İstanbul'da büyük deprem bekleyişi ve su sorunu, burada yaşayanların, fırsat oluşturulması halinde memleketlere geri dönüşüne neden olabilir. Tarım politikaları bunun öncüsü neden olmasın?

title