"Z" Kuşağı Hikayeleri
İlyas Han Şahin
Şimdilerde çok fazla duyuyoruz bu kavramı. "Z" kuşağı. Neden alfabenin son harfi ile anılıyorlar çok anlamasam da tartışmaya "anlamak" adına giriyorum. Kendilerinden önceki kuşakların herhangi bir isimle bu kadar anılmaması da ayrı bir tartışma konusu. Peki nedir "Z" kuşağını gündem yapan şeyler. Bu kuşağın diğerlerinden farkı nedir. Diğer kuşaklar isimlendirilmeden anılırken bu kuşak neden her platformda gündemde?
Öncelikle bu kuşağın isim babaları çok da olumlu bir açı ile ölçmüyorlar bu kuşağın ölçülerini. Kendilerinin yaşadığı devirlerde var olan uygulamaların artık zamana yenilmesi ile yenilenen ilişkiler ve davranışları bir beklenti halinde sunuyorlar "Z" kuşağına. Bizler böyle büyüdük, böyle büyütüldük sizler neden farklısınız diye eleştirmenin en kısa yolunu bu harf ile ifade ediyorlar. "Z" kuşağı...
Peki eskiler ile şimdikiler arasındaki farklar neler? Öncelikle bir kuşak çatışması söz konusu. Çatışmanın ana bağlamı ise beklentilerle örülü bir ilişkiler yumağı. Herkes kendinde olan yada olmayan formları eline almış ona göre kesip biçiyor ahkamları. "Bizim zamanımızda böyle değildi" derken kıyas edilen zaman asgari yirmi sene ile başlıyor. Herkes kendi gençliğinin yada çocukluğunun davranışlarını bekliyor yeni kuşaktan. İstenilen davranışın görülmeyişinde ise başlıyor eleştirmeye. Eğitim sistemi, iletişim araçları, sosyal medya gibi günah keçileri bulunarak yargılanıyor ve hüküm veriliyor. "Zamane Gençliği" denilerek başlar sallanıyor, moraller bozuluyor en çok da gelecekten endişe ediliyor. Eldeki verilere uymayan bu yeni verileri değerlendiren ölçü aletleri hata veriyor. Kuşak Çatışması dediğimiz sosyo-psilkolojik çatışma doğuyor bireyler arasında.
Az çalışan, konformist, duygudan çok mantığı ön planda tutan, cinsiyetsizliğe doğru evriltilmek istenen sorgulayıcı ve aşırı bireyselleşmiş bir kuşaktan bahsediyoruz. Mevcut teknik ve teknolojik ilerlemenin belirlediği şartlar iletişim alanında özellikle hepimizi kökten değiştiren gelişmelere sahne oldu. Elbette yeni nesil bu şartlarda doğdu ve büyüdü. Hayatı tanıma ve tanımlama safhalarında internet en etkili öğretmen oldu bu nesil için. Daha global düşünmeye, daha evrensel bakış açısı oluşturmaya katkı sunan internet, soğuk, ruhsuz ve formel bir öğrenme sahası sunmuştu "Z" kuşağına. Onlarda bu sunulan hizmeti kullandılar. Abur cubur bilgilerden çok değerli bilgilere varana dek geniş bir bilgi deposu olan internet sayesinde bilgi sıradanlaştı. Bu süreç içerisinde pek çok eğitim modeli kendini maalesef güncelleyemedi. Geride kadı. Teknik dokunuşlar ile adeta internet terbiyesi almış bir kuşak olan "Z"kuşağının sorunlarına, bunalım ve sevinçlerine, hep internet yol gösterdi. Ve emekleyen kuşak yürümeye koşmaya başladı. Günümüzde internet çocukları, internet gençleri var artık. Eleştirilmeyi bile duyumsamayan, umursamayan bir nesil.. Ancak suçlamak yerine çareler aramamız gereken bir durum bu. Olumlu ve olumsuz sonuçlarını tek tek ayrıntılarıyla değerlendirmemiz gereken çok önemli bir durum hem de.. Olumlu taraflarını teşvik ederken olumsuz taraflarına acilen müdahale etmemiz şart. Ne körü körüne olumsuz eleştirmek neden körü körüne her şeyini kutsamak gerek.. "Z" kuşağı artık internet dünyasında ve onlara yasak getirmek, sınır koymak yerine daha sağlıklı alternatifler sunmamız gerekiyor. Her şeyin yerli yerine oturmasını bekleyecek zamanımız da yok. Bilgi toplumundan yorum toplumuna yani bilgiyi içselleştirmiş, bilgiyi özümsemiş ve bilgiyi kullanmayı bilen bir topluma doğru geçiş yapacağız. Kuralları uzmanların belirlemesi gerekiyor. Gençlerimizi internet fenomenlerinin eline bırakamayız. Tek amaçları daha fazla tıklanmak ve daha fazla para kazanmak olan pek çok internet sitesi ve internet sunucuları paldır küldür çocuklarımızı ve gençlerimizi esir almış durumda. Kimi? "Z"kuşağını işte. Sizler olumlu ve sağlıklı bir öğrenme, eğlenme ortamı oluşturamazsanız yeni nesil dijital robotlara döner elbette. "Z" kuşağını eleştirmekten vaz geçip anlamaya ve sorunlara çareler aramaya mecburuz. Dışarıya türlü tehlike ve tehditler sebebiyle göndermeye kıyamadığımız evlatlarımız binlerce yabancı ve sağlıksız dijital adreslerde fellik fellik geziyor.
"Z" Kuşağı asla sizin geçmişinizdeki "siz" olmayacak/olamayacak. Ama sağlıklı bir düzlemde onlarla buluşursanız onlar sizi dinleyecek. Anlayacak.. Aksi halde ne olacağı öngörülemez bir dijital nesil gelecek. Duyguyu, sevgiyi, paylaşmayı, empatiyi ve merhameti sanal dünyada arayan sanal bahçelerde bitki ve hayvan besleyen, savaş oyunlarıyla içindeki merhameti katleden, sanal alışveriş yapan, toprağa ve doğaya ve barışa yabancı konformist nesiller.
Sağlıcakla kalın...