YENİ MEB MÜFREDATI VE ÇOCUKLARIMIZ
İlyas Han Şahin
MEB uzun süredir çalışmasını yaptığı yeni müfredatı lise düzeyinde 9. Sınıflardan başlatıyor. Yeni dönemde sağlam bir müfredat yoğunluğu bekleyecek öğretmenleri. Bende Erzurum'da yeni müfredat ile ilgili Tarih dersiyle alakalı eğitim aldım. Oldukça sıkı çalışılmış, alanında uzman bir ekiple uzun toplantılar ve tartışmalar neticesinde ortaya güzel bir çalışma çıkarmışlar. Akademisyen ve öğretmenlerin beraber çalıştığı müfredat çalışması oldukça güzel bir durum. İşin mutfağında olan öğretmenlerin müfredat hazırlama çalışmalarına bizzat katılarak değerli katkılar verdiklerini gözlemledik. Müfredat eğitim sistemininDNA'sındır. Temelidir. Ne öğretileceğini nasıl ne ne aşamada öğretileceğini gösteren temel ve güçlü bir eğitim enstrümanıdır. Ve "milli" olmak zorundadır. Yer yer bazı marjinal grupların protestosuna konu olsa da bu protestoları düzenleyenlerin müfredat hakkında herhangi bir araştırma yapmadıkları ve fikir sahibi olmadıklarını gözlemledik. Zira protestolarda müfredat sadece pankartlarda yazıyordu ve atanamayan öğretmenler ile ilgili sloganlar atılıp ideolojik tekdüze bağırmalardan öteye geçmedi. Acaba müfredatı inceleyip mi protesto ediyorlar diye düşünüp dikkatle izledim haberleri ancak malum ülkemizde her şeye karşı olan yapılan her yeniliğe karşı olan alternatif üretmek yerine sadece "karşı" olarak kendilerine taraftar bulmaya çalışan marjinalleşmiş yapılardan fazla bir şey beklediğimi de üzülerek gördüm. Protesto etmek demokratik bir haktır. Protesto etmek yasal haklar çerçevesinde oldukça güçlü bir toplumsal tepkidir. Buna kimse itiraz edemez. Ama neyi, neden protesto ettiğini bilmek de çok önemlidir. Protesto etmek protesto etmek sizi toplum nazarında komik duruma düşürebilir çünkü. Eleştirmek, tartışmak, irdelemek hele de konu uzmanlarının bunu yapması bilimsel olarak da çok önemlidir. İlerlemek için tartışmak ve eleştirmek zorundayız. Ancak bunu yaparken neyi eleştirdiğini bilerek eleştirmek en azından yapılan işin ciddiyetini gösterir. O bakımdan ülkemizde eleştiri kültürünün henüz önemli bir gelişme göstermediğini de teşhis etmek zor olmasa gerek.
Evet yani müfredatın en önemli özelliği yıllardır istediğimiz "milli" değerlerimize uygun olmasıdır. Kendi kültürümüzün kendi değerlerimizin ölçüsünde bilgi ve kültürünü artıran nesillerin yetişmesi hepimizin rüyasıydı. Tarih dersi olarak anlatmak gerekirse çok güzel köklü adımları görüyoruz. Örneğin bilimsel bir değeri olmayan "orta asya" ifadesi yerine "Türkistan" ifadesinin kullanılmaya başlaması çok doğru bir adım. Geçmişte sınırlarımız içerisinde bulunan ama sonradan ayrı ülkelere bölünen coğrafyamızın "gönül coğrafyası" olarak ifade bulması çok değerli bir adım olmuştur. Tarihin neden öğrenildiği ne işe yaradığı gibi önemli soruların cevaplanması da öğrenci zihninde tarih sorununu çözümleyen bir adım olmuştur. Kitapların dijitalize edilerek günümüze uygun, öğrencilerin telefon ya da bilgisayarları ile derinlemesine inceleyecekleri güncel sürümler ile desteklenmiş. Sıkıcı ders kitabı yok. Kapsam olarak içerik sebebiyle ders kitapları biraz kalın. Ancak ders defteri ya da not alma da yok. Çünkü her şey kitabın kendi içinde. Etkinlikler de kitaba dahil. Kare kodu uygulaması sayesinde internet içeriklerine de rahatça ulaşabilecek öğrencilerimiz. Ve müfredat en önemli özelliği "öğrenci odaklı" olması. Dersi öğrenen öğrenci derse aktif katılarak öğretmeni de etkinlilerin uygulanması konusunda rahatlatacak.Görme ve işitme engelli öğrencilerimiz için gelişmiş teknikler var kitapta. Öğrenme çıktılarının pekiştirilmesi için çalışmalar oldukça kaliteli. Kitabın verdiği bilgilerin yanı sıra bu bilgilerin kökeninin bilimsel sorgulamasının yapıldığı yani "kaynak" okuryazarlığı öğretmesi çok önemli bir gelişme. Yani internet aleminde adeta bilgi bombardımanına maruz kalan bireylere bilginin kaynağını doğru mu yanlış mı olduğunu sorgulama teknikleri öğretiliyor. Bu çok önemli bir davranıştır. Her söylenene "bilgi" ünvanını verirseniz karmaşa ve kaos peşinizi bırakmaz. Kitleleri harekete geçiren ve kitleleri zarar verenler haline getiren yalan bilgilerdir. Her önüne gelen her düşündüğünü sosyal medyada dile getirdiği için bu durumu değerlendiren ve soran-sorgulayan bireyler yetiştirmek zorundayız. Bu müfredat bu ihtiyacımıza önemli bir çare olacaktır. Müfredat konusu çok ciddi bir iştir derken tamda bunu söylüyoruz. Nesilleri çağın gereklilikleriyle donatmak bunu yaparken kendi kültürünü kendi değerlerini de davranış olarak vermek önce ailede sonra okulda yani müfredatla olacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığımızı tebrik ediyorum.