Süper Vali Gökmen Çiçek

Kayseri kadim bir şehir. Geleneği olan, kendine has kültürü ve hayata bakışı olan kendi kendine ayakta durabilen sanayisinden esnafına kadar bir kültür oluşturmuş ender şehirlerden. Sürekli artan nüfusu ve buna bağlı olarak beraberinde gelen bir yığın problem.. Ben doğma büyüme Kayseriliyim. Talas ilçesinde çocukluğum ve gençliğim geçti. Harika bir çocukluk yaşattı bu şehir bana. Bu şehir ile ilgili iki eser kaleme aldım. Bu şehre ait olmak bana gurur veriyor. Tarihiyle kültürüyle bu şehrin tarihçisi olmak bu unvana sahip olmak bir ayrıcalık.

Her şeyimiz yoktu belki ama olan şeylerimizi her şeye değişmezdik. Zaman geçiyor. Hızla geçiyor geçiyor hem de. Ve şehrim gelişiyor değişiyor.. Şehrin gelişimine katkı sağlayan en önemli faktörlerden biriside şüphesiz şehrin yöneticileri. Kayseri bugünlerde herkesin beğenisini kazanan yaptıklarıyla şehre güzel katkılar sağlayan bir ismi konuşuyor. Kayseri valimiz Gökmen Çiçek Bey. O da benim gibi Ahıska Türk'ü. 1940'lı yıllarda Ahıska'dan gelmişler.. Devletimiz şefkatli kollarını bizlere açarak bizlere yer vermiş, ekmek vermiş ve her şeyden önemlisi hürriyet vermiş. Vali bey ile birkaç defa aynı ortamda olduk. İnsan canlısı sizi dinleyen ve size önem veren bir vücut diliyle kamu yöneticiliğinde adeta ders veriyor. Özellikle asrın felaketi Şubat depreminde, deprem bölgesinde yaptıklarıyla bütün ülkenin sevgisini kazanmış örnek bir şahsiyet. Aylarca ayağında çizmeleriyle enkaz kaldıran, enkaz çalışmalarını koordine eden gece gündüz sürekli kendinden beklenin çok daha ötesinde çalışan bir yönetici Vali Bey. Bir daha Kayseri'ye dönmeyecek mi diye korktuğumuz ilk ve tek valimiz sanırım. Ama o görevini başarıyla yaparak Kayseri'ye döndü. Süper bir hızla kaldığı yerden devam ediyor. Özel bir şekilde öğrendiğim bir bilgi, de konutunda bahçesinde gece geç saatlere kadar elinde telefon sürekli Kayseri ile ilgili projeleri soruyor, projelerin hangi safhada olduğunu, paydaşların ne durumda olduğunu sürekli kontrol ediyor. Bir konu kendine geldiyse hemen gereken emri veriyor ve takipçisi oluyor. Ben Vali Bey'i bir eğitimci gözüyle değerlendirdiğimde şehrimizde başlatılan ERVA, KAYDEM gibi lokomotif projelerin takipçisi ve her an süreci kontrol ediyor. Geçmişte efsane Valilerden Recep Yazıcıoğlu gibi hem milletin arasında hem de bürokrasiye hakim. Odasında sürekli bir misafir ve proje konuşuluyor. Özellikle gençlerin güzel alışkanlıklar kazanmaları için her mahallede spor alanları oluşturulması, gençlerin tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkmaları için gerekli bütün yolları araştırıyor. Kendisine millete faydalı bir konuda bir adım atana kendisi adeta koşuyor. Kendisinde kibirden iz bulamazsınız. Anadolu insanının irfanı ile büyümüş devletinin ve milletinin hizmetinde gece gündüz çalışıyor. Eğitime olan katkısı bürokratik yazışmaların ötesinde geçmiş durumda. Kendisine de ifade etiğimiz birkaç konuda hemen not alıyor ve gereğinin yapılması için harekete geçiyor. Eğitim en çok önem verdiği konu olduğu için sık sık eğitimcilerle ya da gençlerle onu görebilirsiniz. Kendisine de ifade ettiğim gibi projelerin çokluğundan çok sürdürülebilirliği çok önemli. Gençlere ulaşmak güzel ama bunu en doğru şekilde yapacak olan öğretmenlerle çalışması ise ona artı bir puan kazandırıyor. Şunu yapın demiyor. Şunu yapalım diyor. Bu söylemde olan üst düzey bir yöneticisi olduğu için Kayseri şehri çok talihli kanaatimce. Bu bir övgü yazısıdır. Böyle yöneticilerin çoğalması ülkemiz için çok önemlidir. Ülkemiz yıllarca koltuğundan kalkmayan, milletinin değerlerine yabancı yanına asla yaklaşamadığınız idareciler gördü. Ülkemizin dört bir yanında gücünü makamdan alan bürokratlar günü kurtarma ve koltuğunu koruma derdinden başka bir şey yapmadılar. Oysa artık bu devir geçti. Şehirde, kırsalda her yerde milletin derdini soran ona sarılan onunla ağlayan analitik düşünen yöneticiler ile devletimiz adeta çağ atlamış durumda. Hiç unutmuyorum, Mardin'de görev yaparken Pkk sempatizanı bir esnafın Mardin Valisinin sabahları namaza gittiğini ve milletin derdini dinlemek için makam aracıyla değil yürüyerek vilayete gittiğini ve her sorunu olan vatandaşın direk kendisine ulaştığını üzülerek söyleyerek bu gidişle Pkk şehirlerden silinecek diye hayıflanıyordu. İşte bu oldu. Doğuda millet devletiyle barıştı. Ordusuyla barıştı. Komutanlar milletin düğünlerinde halay çekiyor, bürokratlar makamlarından çok millet ile iç içe. Her şey normale dönüyor. Bu milletin değerleriyle barışık yöneticiler sayesinde millet devletine güveniyor ve devlet milletinin hizmetinde. Doğu ve güneydoğu Anadolu'da yaralar sarılıyor. Hakim değil hâdim olan yöneticiler sayesinde samimi bir dünya var artık. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Gökmen Bey gibi idareciler sayesinde Kayseri gibi pek çok şehir sürekli aktif ve canlı. Milletimizin değerleriyle yan yana kol kola olan, kibirden ve tepeden bakan zihniyetten ayrılan yöneticiler devletimizin her yönden kalkınmasına doğrudan katkı sağlayacaklar.

Terör örgütleriyle mücadelede başarılı olmak, gençlerimize güzel bir eğitim ve sağlıklı bir gelecek bırakmak, daha yaşanabilir şehirler meydana getirmek, şehirleşmek ve değerleriyle barışık bir hayat sürdürebilmek için fert fert hepimizin görevleri vardır. ve bu görevleri yerine getirmek zorundayız. Gücümüzün yettiği yere kadar. Ama gücümüzün yetmediği yerlerde Gökmen Bey gibi idareciler her an yanımızda. İşte bunu bilmek bizlere güç veriyor. Yarınlara daha umutla bakmamızı sağlıyor..

Sağlıcakla kalın efendim..