Eve dönüş
İdris Bayram
Zil çalar ve milyonlarcası derse girer. Eğitim illaki her yerde… Okul ortamında kendini bulan çocuk, bunları evde dile getirmeyi ihmal etmez. Bazısı ise eğitimin kara kutusu…Susarken konuşmuşluğun verdiği çene yorgunluğu taşırlar.
Eve dönüş…
Yaşanmışlığın verdiği her an öğrencinin ebeveynlerine aktardığı üstü kurumamış yaşam çizgisi…
Binbir gece masalları misali her yerde ''Şunu demeyelim, bunu demeyelim nidaları var.''
Duyar gibiyim…
Peki ne demeyelim?
''Okul nasıl geçti?'' sorusu itiraf edelim ki çok bunaltıcı bir soru her gün her gün. Hatta maruz kalan çocuk ''İyi'' der geçer bir süreden sonra.
Değerli ebeveynler bundan sıkılmadınız mı? Bir çocukla konuşacaksak sorabileceğimiz en son soru bu olmalı herhalde çünkü gün geçtikçe irite eden bir hale geliyor.
Öncelikle günlük rutininizi bozmadan ilgili davranın. Olağanüstü tavırlara mahal yok. Zira çocuk olağanüstü bir yerden gelmiyor. Geldiği yeri iyi bilin bu size çok veri sunacaktır.
Çocuğunuzu aynı heyecanlarla karşılayın. Sonsuz ve karşılıksız sevgide her çocuk biricik ve özel hisseder. Bunu zamana göre bozmayın. Eşinizle ve ailenizle siz gününüzü anlattıkça çocuk buna alışır ve size açılır. Tam da bu ''Armut dibine düşer.''
Dikkat edin size açılması bir robot gibi hissetiriyorsa bilin ki bu işte bir yanlışlık var. Çoğu çocuk eve varınca hemen anlatayım bugünkü serüveni de oyunuma başlayayım ya da normalime döneyim peşine düşer. Bu riskli durumu o zevk alırsa göze alın. Almıyorsa ''Hayırlı olsun.'' duygularını ezbere anlatan nur topu gibi bir evladınız oldu.
Peki tüm bunlara rağmen yine de ne diyelim?
Mesela duygulara hitap edici sorularınız olursa heybenizde çocuğunuzun direnme zincirini parçalar atar.
Çocuğunuzu bir kere iyi tanıyın. Gerisi gelir.
Öğretmen kaygınız varsa…
''Öğretmenin kime benziyor.'' sorusu size fikir verir.
Akran kaygınız varsa…
''Teneffüslerde en çok hangi arkadaşınla oynarken eğleniyorsun?'' sorusu fikirlerinize destek verir.
Yemek yemiyorsa…
''Öğlen salata aldın mı?'' sorusu sizleri ana yemeğe kadar götürür.
Disiplinel kaygılarınız varsa…
''Sınıf kurallarına uymayan arkadaşların var mı?'' tarzında bir soru size özeleştiri yapabilen bir çocuğunuzun olduğu fikrini verebilir.
Büsbütün okul kaygılarınız varsa…
''Okuldaki en eğlenceli yer neresidir?'' veya ''Okula gitmeyi mi yoksa okuldan dönmeyi mi daha çok seviyorsun?'' soruları emin olun sizlere okulu üç boyutlu sunar. Bu da sizlerin kaygılarını bir nebze giderecektir. Tüm bunlara ek okulu günlük olarak birden ona kadar puanlayabilirsiniz. Hissini söyleyecektir çocuk. Okul yaş grupları bu konuda sandığınızın üzerinde adaletli ve öngürülüdür.
Kıssadan hisse…
Her anne ve babanın en yumuşak karnı çocuğudur. Ve çocuk için de en güvenli limanı yine evi, ailesidir. Tüm bu soruların ve kaygıların ötesinde çocuklarınıza doğru duygular verirseniz çocuklarınız on kat doğru duyguyla kapınızı çalar.
Unutmayın!
Ebeveynler, çocuklarının duygu kilidini açmalarına yardım edecek anahtar konumundadırlar.