Bugün çok acayip bir video ile karşılaştım. Tuhaf! Galatasaray'ın şampiyonluk kutlamalarında Coşkun Sabah'ın kutlama akışından düşürülmesi ve buna alınması "Magazin Bahane" programımızın gündemine geldi. Programın yorumcularından biri olarak fikrimi beyan ettim ve dedim ki; "Coşkunun en üst seviyede olması icap eden bir etkinlikte, çoğu genç kuşak ve orta yaş dilimindeki hit popçuların dahi yuhalandığı hırçın bir mecrada ki bunun sebebi de bu tarz etkinliklerde taraftar popçuyu değil, topçuyu görmek ister ayrıca işi gücü de o esnada kupa ve futbolculardır... Allah korumuş da iyi ki Coşkun Sabah sahneye çıkmamış. Çok büyük bir travma yaşayabilirdi. Revize edilse bile "Anılar" şarkısının, şampiyonluk coşkusu ile ne alakası var? " Yorumum bu oldu. Peki, ne var bunda? Bu ne alınganlık? Ömrüm boyunca ben senin tavuğuna 'kışt' diyemeyecek miyim Coşkun Sabah? Herkes seni övecek, her yaptığına alkış mı tutacak? Eee? Var mı böyle bir dünya? Ahmet Selçuk İlkan kötü, Hülya Avşar seni aldattı... Tanju hain... Yahu sen değil miydi 6-7 sene önce "Ben Karadenizliyim, benim kızım mini etek giyemez" deyip, bütün ülkenin tepkisini çeken? Senin ciddi anlamda bir ifade eksikliğin var ve maalesef ağır komplekslerin var...
BİTMEDİ DRAMAN, BİTMEDİ! HEP MAĞDURSUN!
Hürriyet Gazetesi Kelebek Eki dahil bir sürü yayın organında senin, İrem Derici ile söz düellondan ötürü şampiyonluk kutlamalarında "Anılar şarkının REVİZE" halini söylemeye niyetliyken, liste dışı olduğunu haber yaptı. Gücün sadece bana ve kurumuma mı yetti? Savaşını oralara açsaydın ya! Ne o aforoz edilmekten falan mı korktun? Önceliğini bu ve diğer mecralara verseydin ya! İrem Derici'ye "Müzisyen bile değilsiniz!" ve benzeri lafları sıralayıp ağız dalaşına gireceğine, kendini en başta doğru ifade edip bizlerin de en doğru haberi almamızı sağlasaydın ya! Kulağının üzerine yatıp, "Anılar" gündeminin sarpa sarmasını bekleyip, sonradan mahalle ağzıyla sosyal medyandan car car konuşmanın anlamı ne? Bir tek Gökay Kalaycıoğlu mu sana "Anılar" şarkısı ile alakalı yorum veya haber yaptı? Sen kendini doğru ifade edemediğin için, İrem Derici'nin cümlesi üzerinden "Şampiyonluk Kutlamalarında Anılar" şarkısı haber oldu ve ilk etapta herkes bunun üzerinden yorum yaptı. "Günlerdir beni arıyor, açmadım" diyorsun, açsaydın baba! Ya da kendin arayıp doğrusunu söyleseydin. Ne bu şimdi? Derdin ne? Yanlış haberin yayılmasına göz yum, ondan sonra bunun üzerinden yorum yapıldığında da ortalığı ateşe ver. Sen gerçekten tehlikeli bir adamsın. Ahmet Selçuk İlkan gerçekten çok haklıymış. Bu ancak ve ancak kötücül bir ruhun eseri olabilir. "Kızlarımın hayalleri yıkıldı" nasıl bir ajitasyon? Bitmedi mağduriyetin! Ne 'Rondo'nun kreması ne senin draman bitmedi gitti vesselam!
OMUZLARIMDAKİ APOLETLERİ KUŞLAR PİSLEMEDİ HE!
Ben televizyon sunucusuyum abicim bu bir! Bu işin 15 senesini haber spikerliği ile 5 senesini de magazin programı sunuculuğu yapıyorum ve devam ediyorum. 10 yıldır da işimin eğitmeniyim. Bu unvanları da, omuzlarıma, sokakta yürürken kuşlar pislemedi bunu bir bil hele! İkincisi yanımda seni arayan yardımcım değil, 40 yıllık magazinci Hakan Solaker. Adam 59 yaşında! Hitap ederken bir destur çek! Yayınlarıma katılman veya seni davet ettiğim ödül gecelerine katılman benim kalemimi veya yorumlarımı sana satın alma hakkı vermez. Kaldı ki her yayınımdan ağzın kulaklarında, mutlu bir şekilde ayrıldın. Bak yukarıdaki fotoğrafta katıldığım programlarımdan birindesin ve yine ağzın kulaklarında anlatıyorsun. Alt yazıya bak ne demişsin? Bülent Ersoy ile de egoların yüzünden sürtüşme yaşadığını anlatmışsın. Şaşırdık mı? Asla! Bak abicim benim yayınlarıma katıldın diye benim hayatımda tahakküm kuramazsın. Ben bir hafta eleştiririm, bir hafta överim. Yergim senin tabirinle ne kötülük, ne seni sevmezlik; alkışım da ne iyilik ne de sana karşı bir ekstra hayranlık anlamını taşır. Objektif olmak diye bir sıfat var bilir misin? Kimsenin koşulsuz şartsız şakşakçısı değilim, olmadım, olmam da! Hele senin bu saatten sonra hiç! Seni pek çok davete çağırdım çünkü hak ettiğini düşündüğüm için... Bunlardan da bir menfaatim olmaz... Olmadı da! Organizatörlerin ekonomisi de sunucuyu bağlamaz. Geldiğinde ağırlandın, bekletilmedin... Madem kendin söyledin, pekala, Gökay uygun gördüğü için ödüller aldın, alkışlandın... O zamanlar iyiyim hoşum! Seni eleştirince mi kötüyüm ben? Sen beni satın aldığını düşünmüşsün... Kusura bakma o kadar uzun boylu değil! Oysa işittiğin her alkışı hak ettiğini düşünürdüm.
TUTTUĞUN TAKIM SENİ KAİLE ALMADI ANLADIK!
Pekala gelelim esas meseleye... Anladım! Sen marş yaptın, "Anılar" şarkısını söylemek niyetinde değildin... Ama akıştan düşürüldün. Bunu mu konuşalım? Haberciyim çünkü, bu da gündem. Haberi nasıl görmemi istersin? Tuttuğun takım seni kaile almadı, istemedi. Listeden attı. Onca tepki verdin ne taraftar ne camia ne yönetim özür veya telafi işine girmedi. Bu mudur? Bunu mu konuşayım... Oysa çiçek gibi marş yapmışsın. Ama istemediler. Buradan mı gidelim? İnan bana bu daha acı biliyor musun? Hicap duyardım bunun bilinmesinden! Anılar şarkısını seçtim, revize ettim ama ortama uygun değildi çok daha kabul edilebilir ve masum bir durum aslında! Ama sen öyle istiyorsan, takımın seni de marşını da kaile almadı. Aldım kabul ettim ağam! Hülya Avşar da seni aldattı... Ahmet Selçuk İlkan'ın da ismini anma, şarkılarını okurken gerek yok adı batsın... Herkes kötü, sen dünya iyisi!
Ben sana bir şey diyeyim mi hacı abi "ÖYLE BİR DÜNYA YOK!"
Senin Galatasaray ile olan aşkın tek taraflı, tıpkı zamanında Hülya Avşar ile olduğu gibi!
Haydi selametle!