ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail-İran savaşına dair "12 Günlük Savaş" tanımlaması, yalnızca askeri ya da diplomatik bir kronoloji sunmakla kalmadı; aynı zamanda modern siyasetin ezoterikleşmesi ve kutsal anlatılarla yeniden inşa edilmesi anlamında bir paradigma değişimine işaret etti.
12 sayısı hem ilahi düzende hem de astro-teolojik takvimlerde tamamlanmayı, dengeyi ve yeni bir çağın başlangıcını temsil eder. Yahudi-Hristiyan geleneklerinde İsrail'in 12 kabilesi ya da İsa'nın 12 havarisi, bütünlük ve seçilmişlik vurgusunu taşırken; Şii inançta 12 İmam, kıyamet öncesi düzenin ilahi silsilesidir.
Bu bağlamda Trump'ın 12 gün söylemi
Evanjelikler için: Tanrısal döngünün tamamlanmasını ve kutsal tarihin bir sonraki aşamasını temsil eder.
Şii çevrelerde: Mehdi öncesi kaotik zamanların yeniden üretildiği bir "kıyamet eşiği" olarak algılanabilir.
Burada zaman artık nötr değildir; politik bir inşadır.
Trump'ın retoriği, numerolojik ve astrolojik kodlarla örtülü bir politik ezoterizme dönüşmüş durumda. Bu, sadece karizmatik liderlik değil, bir tür "sembolik kahinlik" pozisyonudur.
Numerolojik olarak: 12 = 3 (ilahi ruh) × 4 (dünyevi düzen) › Tanrısal iradenin dünyevi düzende tezahürü.
Astrolojik olarak: 12 burç = evrensel döngünün tamamlanması. Burada savaş, bir çağın bitişini ilan eder.
Bu dilin gücü, doğrudan bilgiye değil, duygulanımsal, mitsel rezonansa dayanır. Trump yalnızca savaşın süresini değil, zihinsel takvimleri de belirlemeye çalışmaktadır.
Psikolojik Operasyon Olarak Zamanın Ritüelleştirilmesi
Trump'ın yaptığı açıklamada dikkat çeken ayrıntılardan biri de şu: "12 saatte İran, 12 saatte İsrail ateşkesi." Burada zaman, dakik olarak bölünmüş kutsal bir alan gibidir. Bu şu anlama gelir:
Zaman artık askeri değil, ritüeliktir.
Taraflara tanınan süreler, İncil'deki Ester'in 3 günlük orucu gibi bir sınavın süresidir.
Ateşkes ihlali 12. saatte olursa (nitekim İran'ın füze saldırıları tam da bu anda gerçekleşmiştir), bu, "karanlığın düzen karşısındaki son çırpınışı" olarak sunulur.
Böylece Trump, Tanrının zamanını ölçen peygamber pozisyonuna yükseltilmiş olur.
Savaşın Zamanını Kurmak: Jeopolitik Üstünlükten Metafizik Egemenliğe
Trump'ın amacı sadece savaşı bitirmek değil, anlatısını belirlemektir. "12 günlük savaş" şu yönlerden işlevseldir:
Diplomatik olarak: Savaşın zaman çizelgesini kontrol eden aktör, barışın da sahibi olarak sunulur.
Askeri olarak: İsrail'in nükleer hedeflere verdiği zararın "tam etkisinin görüldüğü" bir döngüyü temsil eder.
Sembolik olarak: Trump, çatışmayı "bitiren lider" pozisyonuyla Nobel Barış Ödülü hayalini yeniden inşa eder.
Ancak bu sembolizm, kırılgan bir zeminde yükselir. İran'ın 12. günün sonunda saldırıya devam etmesi, bu zaman anlatısının gerçeklik karşısındaki zaafını gösterir.
Batı'nın Zamanı ve Doğu'nun Kehaneti: Kültürel Algı Çatışması
Trump'ın "12 gün" vurgusu Batı merkezli bir zaman anlayışına yaslanırken, İran'daki yankısı tam tersi yöndedir. Burada: İran'daki Şii yorumcular, bu söylemi Mehdi'nin dönüşünü engelleyen bir "sahte zaman yönetimi" olarak okuyabilir.
Bu, sadece jeopolitik değil, jeo-ontolojik bir çatışmadır: Kimin zamanı geçerli?
Trump, savaşın askeri kontrolünü değil, anlatı zamanını kontrol etmeye çalıştı. Bu, modern bir mesihçi liderliğin medya-ritüel estetiğiyle birleşmiş yeni bir formudur.