Fatma Ece Gödeoğlu

Ne Tıraştı Ama!

29.05.2025 02:13
Haber Detay Image

Dünya liderlerini çoğu zaman ekranlarda ciddi ifadelerle, toplantı salonlarında ağır protokol kuralları içinde görürüz. Ama ya bir gün hepsi sade vatandaş gibi aynı berberde karşılaşsaydı? Devlet sırlarının değil, tıraş losyonlarının konuşulduğu bir ortamda, mizah diplomasiyle buluşsaydı? İşte böyle bir hayal oyununun sahnesindeyiz: Donald Trump ve Vladimir Putin, bir berber koltuğunda, traş köpüğüyle başlayan sessizliğin, keskin bir espriyle nasıl dağıldığını birlikte izleyelim…

Bir gün Donald Trump ve Vladimir Putin tesadüfen aynı berber dükkânında karşılaşırlar. Her biri bir koltuğa oturur, ayrı berberler tarafından sessizce tıraş edilmeye başlanır. Ortam gergindir, berberler neşeli bir laf atsa işin politikleşmesinden çekinmektedir.

Tıraşların sonunda Trump'ın berberi tıraş losyonuna uzanır. Trump elini kaldırır ve alaycı bir gülümsemeyle:

— "Hayır, teşekkürler. Melania bunu koklarsa, genelevdeydim sanır!" der.

Herkes bir an dona kalır. Ardından ikinci berber, Putin'e döner ve kibarca sorar:

— "Siz ister misiniz, Bay Putin?"

Putin ifadesiz bir yüzle cevaplar:

— "Sürün... Eşim genelevin nasıl koktuğunu bilmez."

Ortama buz gibi bir sessizlik çöker. Sonra berberlerden biri fısıldar:

— "Acaba bu iki adamı aynı anda tıraş etmek diplomatik bir krize girer mi?"

Ve işte o anda, dışarıda geçen Macron içeri uzanıp sorar:

— "Burada lider tıraşı mı var? Sıraya giriyor muyuz?"

Berber dükkânındaki sessizlik, Trump'ın genelev esprisiyle bir anda bozulmuştu. Putin'in soğukkanlı ve alttan alta dokunduran cevabıysa, ortamı iyice gerdi. Berberler tıraş bıçaklarını titreyen ellerle temizlemeye çalışırken, dükkânın kapısı açıldı. İçeri, yağmurluğuyla Zelensky girdi. Saçları darmadağın, gözleri uykusuzluktan kırmızıydı.

"Selam," dedi hafif bir tebessümle. "Ben randevusuzum ama anladığım kadarıyla burada da diplomasi bekleme sırasına göre ilerliyor."

Trump sandalyesinden hafifçe doğrulup kaşlarını kaldırdı:

— "Burada da mı sen varsın? Dürüst olayım, bu çocuk hiç tıraş olmaz sanıyordum. Savaştan fırsat mı buluyor?"

Putin bakışlarını aynadan Zelensky'ye çevirdi, dudaklarının kenarı belli belirsiz kıvrıldı:

— "En azından o savaşırken televizyonda pizza reklamlarında oynamıyor."

Zelensky ise koltuğa otururken cevabını es geçmedi:

— "Reklamda pizza var, ama sizde işgalin üstüne mayonez sürme alışkanlığı."

Berberlerden biri fısıldadı:

— "Abi bu tıraş değil, bu düpedüz G20 zirvesi..."

Traşlar bittiğinde herkesin yüzü pürüzsüzdü ama ortamda ince bir gerilim havası kalmıştı. Trump, aynada saçlarını son kez düzeltti, Putin ceketini sessizce ilikledi, Zelensky ise bahşiş olarak cebinden bir küçük mavi-sarı rozet çıkarıp berbere uzattı.

Kapıdan çıkarlarken Trump mırıldandı:

— "Bence bu berber dükkânını satın almalıyım. Şu diplomasi işine biraz yatırım yapmak lazım."

Putin yavaşça yürüyerek ekledi:

— "Ama dikkat et, bazen kesilen sadece saç değildir... Haritalar da değişir."

Zelensky ise geride kalan aynaya bakarak kendi kendine gülümsedi:

— "Bazı izler tıraşla silinmez. Ama belki bu kez, en azından kesik atmadan çıktık."

Berber dükkânı sessizliğe büründü. Sadece dışarıdan geçen bu kez Merz, camdan içeri bakarak sordu:

— "Burası açık mı hâlâ? Yoksa dünya barışını tıraş ederken koparttılar mı?"

Üçüncü Dünya Savaşı için fıkra bu kadar.

title