Ersoy Toptaş

Orta Doğu'daki fırtına, petrol fiyatlarını uçururken küresel ekonomi kırılgan bir dengede

23.06.2025 04:17
Haber Detay Image

Küresel ekonomik sahne, son dönemde Orta Doğu'da tırmanan jeopolitik gerilimlerin gölgesinde karmaşık bir dönemeçten geçiyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik hava saldırıları ve İran'ın İsrail'e yönelik misillemeleri gibi gelişmeler, petrol piyasalarını doğrudan etkileyerek West Texas Intermediate (WTI) ham petrol fiyatlarında belirgin bir yükselişe yol açtı. 16 Haziran itibarıyla varil başına 72,53 dolar seviyesinde işlem gören WTI, 13 Haziran'da 73,84 dolara kadar tırmanarak küresel ekonominin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu ani yükselişin ardında, küresel petrol arzının önemli bir kısmının geçtiği Hürmüz Boğazı gibi stratejik noktalara yönelik potansiyel tehditler yatıyor. Günde ortalama 20 milyon varil petrolün geçtiği bu boğazdaki herhangi bir aksaklık endişesi, piyasalarda arz kesintisi korkularını tetikleyerek fiyatlar üzerinde güçlü bir yukarı yönlü baskı oluşturuyor. Bu durum, hane halkı bütçelerinden işletme maliyetlerine kadar geniş bir yelpazeyi etkileyerek, enflasyon endişelerini yeniden gündeme taşıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) ve Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi (PCEPI) gibi temel enflasyon göstergeleri, son aylarda Federal Rezerv 'in hedeflerine yaklaşmış olsa da enerji fiyatlarındaki bu şok, dezenflasyon sürecini yavaşlatma potansiyeli taşıyor. Örneğin, Mayıs 2025 itibarıyla yıllık CPI %2.37, Nisan 2025 itibarıyla PCEPI ise %2.14 seviyesindeydi. Bu rakamlar, enflasyonun genel olarak kontrol altında olduğunu gösterse de petrol fiyatlarındaki ani sıçramalar bu tabloyu değiştirebilir ve merkez bankasının para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirebilir.

Amerika Merkez Bankası (Fed), maksimum istihdam ve fiyat istikrarı ikili hedefleri doğrultusunda politikalarını belirlerken, bu tür jeopolitik ve piyasa gelişmelerini yakından takip ediyor. SonFederal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında federal fon oranı sabit tutulmuş, ancak ekonomik projeksiyonlarda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesi aşağı yönlü, enflasyon ve işsizlik projeksiyonları ise yukarı yönlü revize edilmişti. Bu durum, Komite'nin ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin devam ettiğini düşündüğünü teyit ediyor. İşgücü piyasası da karışık sinyaller vermeye devam ediyor; tarım dışı toplam istihdam artmaya devam etse de Mayıs 2025 itibarıyla işsizlik oranında hafif bir yükselişle %4,2 seviyesi gözlemleniyor. Son bir yıllık dönemde işsizlik oranında görülen 0.3 puanlık artış, işgücü piyasasında hafif bir gevşeme eğilimine işaret ediyor. Bu veriler, para politikasının gelecekteki seyrinin gelen verilere ve risk dengesine bağlı olacağını bir kez daha vurguluyor.

Bu makroekonomik tablonun yanı sıra, dijital varlık piyasası kendi iç dinamikleriyle hareket etmeye devam ediyor. Bitcoin veEthereum gibi önde gelenkripto paralar, son dönemde kendi fiyat hareketlerini sergiledi. Özellikle Bitcoin, Şubat 2024 ten Ocak 2025'e kadar önemli bir yükseliş ivmesi yakalamış, bu dönemde ortalama kapanış fiyatları 51,200 dolardan 95,000 dolara kadar tırmanmıştır. Bu trendin devamında, Mayıs ve Haziran 2025'te 100.000 dolar seviyesinin üzerinde kalması, dijital varlıkların artan benimsenmesini ve geleneksel piyasalardaki belirsizliklere karşı alternatif bir cazibe merkezi olma potansiyelini göstermektedir. Öte yandan,Tether gibi stablecoinler 1 ABD Doları etrafındaki istikrarını koruyarak piyasada likidite sağlamaya devam ediyor. Enflasyon korumalı tahvil fonlarına olan ilginin artması da enflasyon riskine karşı korunma arayışında olduğunu teyit ediyor.

Geçmişte yaşanan ticaret savaşlarının ve uygulanan tarifelerin, Tarım Dışı İstihdam (PAYEMS) gibi işgücü piyasası göstergeleri üzerindeki olumsuz etkileri, jeopolitik gerilimlerin ekonominin genel sağlığı üzerindeki karmaşık etkileşimini ortaya koymaktadır. Orta Doğu'daki mevcut durum da enerji piyasaları aracılığıyla benzer maliyet ve belirsizlik baskıları yaratmaktadır.

Özetle, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimin tetiklediği WTI ham petrol fiyatlarındaki yükseliş, küresel ekonomik manzaranın kırılganlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Petrol fiyatlarındaki bu hareketlilik, enflasyonist endişeleri canlı tutarken, Amerika Merkez Bankası gibi kurumların para politikası kararlarını daha da karmaşık hale getirmektedir.

Yazarın Tüm Yazıları

title