Elektrikli araçlar görme engellileri nasıl etkiliyor?
Emre Taşgın
İlk kayda değer otomobil denemelerinin üzerinden iki yüzyıldan fazla bir zaman geçti. Farklı aşamalardan sonra en yaygın ulaşım aracı haline gelen otomobilin gelişimi halen hız kesmeden devam ediyor. Bugün elektrikli araçlar geliştiriliyor ve her geçen yıl daha fazla kullanılıyor. Elektrikli araçlar, özellikle sera gazı emisyonunun ve hava kirliliğinin azaltılması gibi avantajlarıyla çevre dostu olarak kabul ediliyor.
Elektrikli araçların yaygınlaşması görme engellilerde yeni bir endişeye yol açtı. Benzinli ve dizel araçlara göre elektrikli araçlar daha az ses çıkarıyor. Çünkü bu araçlarda içten yanmalı motor bulunmuyor. Bu nedenle görme engelli yayalar elektrikli bir aracın geldiğini fark etmeyerek kazaya maruz kalma olasılığıyla karşı karşıya. Bu durum özellikle de caddede karşıdan karşıya geçerken büyük bir risk oluşturuyor. Vision Australia ve Monash Üniversitesi Kaza Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, hiç görmeyen veya az gören her üç kişiden biri elektrikli bir aracın sesini duymadığı için bir kazaya uğradığını veya tehlike atlattığını bildiriyor. Görme engelliler alanında dünyanın farklı ülkelerinde faaliyet yürüten sivil toplum örgütleri uzun süredir bu tehlikeye dikkat çekerek gerek üreticileri ve gerekse hükümetleri önlem almaya çağırıyor.
Son yıllarda elektrikli araçlarda sesli bir uyarı sisteminin entegre edilmesi konusunda adımlaratıldı ve akustik araç ikaz sistemi (AVAS) geliştirildi. Avrupa ülkelerinin yanı sıra Japonya, Kore, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülkede çoğu büyük araç pazarı halihazırda elektrikli araçlarda AVAS'ı zorunlu hale getirdi. Avusturalya'da bulunan Vision Australia adlı örgüt, ülkede AVAS'ın elektrikli araçlarda zorunlu olması için 2018 yılından bu yana kampanya yürütüyor. Avustralya Hükümeti hafif araçlar için buna ılımlı yaklaşıyor. Ancak ağır vasıtalarda AVAS'ı zorunlu kılma durumunu gündeme alabilmek için daha fazla veriye ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
Türkiye'de yerli otomobil heyecanı yaşanıyor. Togg, yakın zamanda trafikte yerini aldı. Uzun zamandır Togg'un görme engelli yayalara bir tehlike oluşturup oluşturmadığını merak ediyordum. Bu konuda Togg ile karşılaşan görme engelli arkadaşlardan bir bilgi alamadım. Yaptığım araştırmalarda ise Togg'ta AVAS bulunduğu bilgisini edindim. Togg, Bursa'da bulunan Seger tarafından üretilen AVAS'ı kullanıyor. Seger'in internet sitesinde, yerli üretim AVAS'ın Avrupa'da ECE R138, Amerika'da FMVSS 141 ve Çin'de GB/T – 2018 regülasyonlarıyla tanımlanan kriterlere uygun olduğu bilgisi yer alıyor. Dolayısıyla yerli otomobil Togg'da görme engelli yayalar için risk barındıran düşük ses tehlikesini ortadan kaldıracak bir çözüm geliştirildiği anlaşılıyor. Ne zaman olacağı bilinmez ancak Togg ile ilk karşılaşmamda bu konuyu yerinde incelemeyi ve görüşlerimi paylaşmayı heyecanla bekliyorum.
Elektrikli araçlarda sesli uyarı sisteminin bulunması görme engelliler için bu tehlikenin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Çünkü bu sistem kullanıcı tarafından açılıp kapatılabiliyor. Newstalk'un haberine göre İrlanda'da yaşayan görme engelli Joe McPhillips da bu olasılığa dikkat çekiyor. Dolayısıyla araç sürücülerinin bu sistemi kapatmalarının önüne geçecek bir zorunluluk üzerinde çalışılması gerekebilir. Ülkemizde yerli bir otomobil üretildiğine göre yetkililere ulaşma ihtimalimizin daha yüksek olduğu varsayımında bulunabiliriz. Dolayısıyla bir kaza yaşandığı bilgisini almadan sivil toplum örgütleri olarak hem Togg yetkilileriyle ve hem de ilgili kamu kurumlarıyla bu konuyu tartışmalı ve bir çözüm için iş birliği arayışlarında bulunmalıyız.
Teknoloji hayatımızı kolaylaştırdığı kadar yeni olumsuzlukları da beraberinde getirme ihtimali barındırıyor. Bunun önüne geçmek için Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'de tanımlanan evrensel tasarım ilkesi büyük önem arz ediyor. Evrensel tasarım, bir ürünün geliştirme aşamasında bütün kitlelerin hesaba katılması gerektiği anlamına geliyor. Bu bağlamda eski model elektrikli araçlarda sesli bir uyarı sistemi bulunması zorunlu olmadığı halde son yıllarda üretilenlerde AVAS'ın yer alması olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Yeter ki bu sistem olması gerektiği gibi kullanılsın.