Dijital erişilebilirlik engelliler için neden önemli?
Emre Taşgın
Günümüzün büyük bir kısmını internette geçiriyoruz. Yolda bir yere giderken navigasyon uygulamalarına başvuruyoruz. İş yerinde tarafımıza iletilen talimatları görüntülemek ve işlem yapmak için interneti kullanıyoruz. Market ihtiyaçları da dahil alışverişlerimizin büyük bir kısmını internet üzerinden yapıyoruz. Faturalarımızı internetten ödüyoruz. Kaçırdığımız dizilerin son bölümlerini internetten izliyoruz. Kilometrelerce ötedeki sevdiklerimizle internet aracılığıyla iletişim kuruyoruz. Birçok toplantıya internet üzerinden katılıyoruz. Bu listeyi sayfalarca uzatabiliriz. Kısacası hayatımızın merkezinde internet var ve onsuz bir dünyaya ayak uydurmak çoğumuz için kolay değil. İşte tam da bu noktada dijital erişilebilirlik kavramını konuşmamız gerekiyor.
BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme'de erişilebilirlik bilgi teknolojilerini de kapsayacak genişlikte tanımlanmış. Bu, geliştirilen her içerik ile tasarlanan her web sitesi ve uygulamayı herkesin sorunsuz biçimde kullanabilmesi gerektiği anlamına geliyor.
Engellilerin dijital hizmetlerden faydalanabilmesi için geliştiricilerin dikkat etmesi gereken kurallar var. Eğer bu kurallara uyulmazsa bu hizmetleri engellilerin kullanması mümkün olmuyor. Örneğin işitme engelli bir kişi derdini hastanede işaret dili tercümanı olmadığı için nasıl anlatamıyorsa, bir çağrı merkeziyle yazılı iletişim kuramadığında aynı muameleye maruz kalıyor. Görme engelli bir kişi bir banka şubesine gidene kadar nasıl sokakta türlü engellerle baş etmek zorunda kalıyorsa,bankanın internet uygulamasını kullanamadığında da aynı engellerle karşılaşmış oluyor.
Görme engelliler ekran okuyucu adı verilen yazılımlarla bilgisayar ve mobil cihazları kullanıyor. Söz konusu yazılımlar bugün için metin tabanlı içerikleri kullanıcısına sunabildiğinden web sitelerinde ve uygulamalarda bulunan fotoğraf ve infografik gibi görsel içeriklerin detaylı biçimde betimlenmesi gerekiyor. Az gören kullanıcılar için metin boyutu, yazı tipi, arka plan rengi gibi konulara dikkat edilmezse erişilebilir bir kullanıcı deneyimi sağlanmamış oluyor. İşitme engelli kullanıcılar sözlü bir içeriğe yazılı bir alternatifi veya işaret dili tercümesi yoksa erişemiyor. Bunun gibi birçok erişilebilirlik problemi saymak mümkün.
İçerik geliştiricilerinin erişilebilirlikten bahsedince bir endişeye kapıldıklarını gözlemliyorum.Erişilebilirlik kriterlerini sağlayamayacaklarını düşündüklerinden böyle bir işe hiç kalkışmama eğiliminde olduklarına şahit oluyorum.Her şeyden önce erişilebilirliği sağlamak daha fazla kitleye hitap etmek ve onlarla etkileşim kurabilmek anlamına gelir. Ayrıca erişilebilirlik yasal bir yükümlülük olduğundan olası yaptırımlara uğrama riski de ortadan kalkar. Dahası, erişilebilirliği sağlamak sanıldığı kadar zor ve maliyet isteyen bir şey değil. Henüz ürün geliştirme aşamasında iş planına erişilebilirlik dahil edilir ve alan uzmanlarıyla süreç yürütülürse, maksimum fayda elde etmek mümkün olabilir. Üstelik yapay zekadan yararlanarak erişilebilirliği sağlamak da mümkün. Yeter ki kimseyi dışarıda bırakmayacağımız bir toplum düzeni kurmaya istekli olalım.
Erişilebilirlik sosyal sorumluluk değil, temel hak ve özgürlüklerin kullanımını sağlayan düzenlemelerdir. Gelecek yazılarda dijital erişilebilirliği detaylarıyla işlemeye devam edeceğim.
Erişilebilir günlerde buluşabilmek umuduyla.