Haberler

Deprem sonrası uzaktan eğitimde engelli öğrenciler

Emre Taşgın

Emre Taşgın

Kurucu Başkan engelli hakları aktivisti öğretmen / Eğitimde Görme Engelliler Derneği
21.02.2023 04:21

Bazı eğitim kurumları tarafından uzun yıllardır kullanılan uzaktan eğitim sistemi, pandemi ile hepimizin hayatının tam merkezine yerleşti. Salgın döneminin hemen başlangıcında ilkokul kademesi de dahil olmak üzere uzaktan eğitim sisteminin kullanılacağı açıklandı. Ancak çoğu eğitimci ve eğitim yöneticisi tarafından örgün eğitimde kullanılan öğretim yöntemleri, aynı haliyle uzaktan eğitimde de uygulanmaya çalışıldı. Uzun süre evde kapalı kalmanın ve bilgisayarda sürekli vakit geçirmenin olumsuz etkileri de eklenince, başlangıçta kurtarıcı olarak görülen uzaktan eğitimden aynı hızla vazgeçildi. Gelgelelim, doğru şekilde kullanıldığında, günümüzde uzaktan eğitimin oldukça verimli olacağı açıktır.

Depremin hemen ardından YÖK'ün üniversitelerin bahar döneminde uzaktan eğitime geçmesi yönünde aldığı karar çok tartışıldı. Gerçekten de böyle bir dönemde ilk gözden çıkarılan alanın eğitim olması, ileride hatırlanmaya devam edilecek kadar akıllarda kalacak bir karardır. Bununla birlikte, pandemi döneminde engellilerin uzaktan eğitime erişimine ilişkin tespit ettiğimiz sorunlara yenilerinin ekleneceği yönünde endişeler de mevcuttur.

Her şeyden önce, depremde bilgisayar, telefon ve tablet gibi bilgiye erişim araçlarını kaybeden engelli öğrencilerin uzaktan eğitime etkin biçimde dahil olabilmesi için kendilerine bu araçların temin edilmesi gerekecektir. Halen deprem bölgesinde barınmaya çalışan veya geçici süre farklı illere göç eden kişilerin olduğu dikkate alındığında, bu öğrencilerin uzaktan eğitime erişim ortamlarının ne kadar sağlıklı olacağı da belirsizdir.

Özel öğrenci olarak farklı bir üniversiteye devam edecek deprem bölgesindeki engelli öğrencilerin seçeceği üniversiteye başvurmadan önce, o üniversitenin engelli öğrenci birimine ulaşarak kendisine sağlayabileceği hizmetler hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Bunun da ötesinde, engelli öğrencilerin özel öğrenci olarak başvurdukları üniversitelerin engelli öğrenci birimleriyle temas halinde bulunmaları gerekmektedir. Bu birimler de hızlı bir şekilde kendilerine ulaşan engelli öğrencilerin ihtiyaçlarını tespit ederek çözüme ulaştırma noktasında hassas ve kararlı olmalıdır.

Kullanılan uzaktan eğitim sistemlerinin ve ders materyallerinin farklı engel gruplarının erişimine uygun hale getirilememesi, pandemi döneminde en fazla karşılaşılan sorunlar arasındaydı. Bu nedenle derse devam edemeyen ve sınavlara katılamayan birçok engelli öğrencinin mağdur olduğunu biliyoruz. Bilgi işlem birimleri uzaktan eğitim sistemlerini erişilebilir hale getirmeli, öğretim elemanları da içeriklerini farklı engel gruplarının kullanacağı şekilde düzenlemeye önem vermelidir. Ayrıca depremzede engelli öğrencilerin derslerine girecek öğretim elemanlarının bu konuda bilgilendirilmeleri son derece mühimdir. Dolayısıyla, uzaktan eğitim ve engellilik konusu, üniversitelerin engelli öğrenci birimleri koordinasyonunda, fakülteler ve bilgi işlem birimleri gibi yapılanmalarla eşgüdüm halinde ele alınmayı gerektirmektedir.

Salgın sürecine ilişkin gözlemlediğimiz bir konu da, kayıt dondurma seçeneğinin engelli öğrencilere adeta bir zorunluluk olarak dayatılmasıydı. Bazı üniversitelerde karşılaşılan erişilebilirlik sorunlarını çözmek yerine, engelli öğrencilerin kayıt dondurmaya teşvik edildiğine ilişkin vaka bildirimleri almıştık. YÖK'ün yayınladığı bilgilendirme dokümanına göre, bu dönemde de talep eden her öğrencinin kayıt dondurma hakkından yararlanabileceği açıklanıyor. Dolayısıyla bu seçeneğin engelli öğrenciler için zorunlu olarak görülmemesi gerekiyor.

Geçmişe yeniden dönecek olursak; YÖK, pandemiden bir buçuk ay sonra üniversitelere engelli öğrencilere yönelik alınabilecek tedbirleri hatırlatabilmişti. Oysaki dönem yarılanmıştı ve mağduriyetlerin bir bölümü telafisi güç hale gelmişti. Dolayısıyla bundan ders alınmalı ve YÖK Engelli Öğrenci Komisyonu, engelli öğrencilerin uzaktan eğitimde yaşayabileceği problemleri izlemek ve müdahalede bulunmak üzere organize olmalıdır. Bunun da ötesinde, uzaktan eğitim sonrası süreçte de depremzede engelli öğrencilerin farklı problemleri olabileceği unutulmamalı ve bu öğrencilerin durumları yakından takip edilmelidir.

Engelli öğrencilerin uzaktan eğitimde karşılaştığı sorunların çözümü zor değildir. Buna yönelik kurumların alacağı tedbirler, onların mağdur olmasının önüne geçecek ve eğitim hakkından erişilebilir şekilde yararlanmalarını sağlayabilecektir. Yeter ki bu konunun öneminin farkında olunsun ve yerinde adımlar atılabilsin.

title