Covid-19 beyni küçültüyor mu?
Dr. Mehmet Yavuz
İngiltere'de daha yeni 2021'de sonuçları alınan bir araştırma da daha önce beyin MRI'I çekilmiş 45 bin hastadan Covid-19 geçirenler tek tek bulundu ve hastalığı geçirmiş olanlara tekrar MRI çekildi. Sonuç oldukça şaşırtıcı idi çünkü Covid-19 geçirenlerin özellikle temporal loblarında incelme tespit edilmişti. Elde edilen bu sonuç Covid-19 geçirenlerin beyinlerin bazı kısımlarında bir doku küçülmesi yani atrofinin ortaya çıktığını göstermektedir. Ayrıca hastalığı hafif geçirenlerde bile benzer sonuçların elde edilmesi de diğer çarpıcı bir sonuçtur. Yani Covid-19 geçirenlerde hastalığın hafif ya da ağır geçirilmesine bakılmaksızın aynı düzeyde beyin etkilenmesi gözlenmektedir. Diğer taraftan Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerde yapılan otopsi çalışmalarından çok az sayıda beyinde koronavirüse rastlanmıştır. Zaten bunlarda da tabloya az ya da çok ansefalit tutulumları eklenmektedir. Yani virüs çoğunlukla direk beyne gidip bir hasara yol açmamaktadır. O halde Covid-19 hastalarında izlenen beyin küçülmeleri iç değil dış sebeplidir.
Beynimizde yüz milyar civarında hücre olduğunu bilmekteyiz. Bu hücrelerin 10 milyarını beyin kabuğunda bulunan nöronlar oluşturuyor. İşte gri madde denen şey bu 10 milyar nöron gövdesinin bulunduğu alandır. Geri kalan 90 milyar hücreyi ise destek hücreleri olan glial hücreler meydana getiriyor. Ama asıl düşüncelerimizi, hareketlerimizi, davranışlarımızı velhasıl insan olarak tüm bedensel ve zihinsel faaliyetlerimizi şekillendiren ve kontrol eden beyin kabuğundaki yani gri maddedeki işte bu nöronlardır. Nöronlar, elli kadar değişik biçimde ve formda olsalar da hepsi de aynı şekilde elektrokimyasal bir dille konuşur ve haberleşirler. Gri maddedeki nöronlardan çıkan uzantılar birbirleri ile 60 trilyon kadar bağlantı oluştururlar. Gri maddedeki nöronlardan kaynaklanan bağlantılar öylesine olağanüstü elektrokimyasal matris ve mikroskopik hareketlilik oluşturur ki; ortaya çıkan devasa hiper-ulta bir network (iletişim) ağı akıllara durgunluk verecek düzeydedir. Örneğin bir saniyede beynimizdeki tüm iletişim kombinasyonlarının sayısı 1'in yanına 6 km'lik sıfır kadardır. Dolayısıyla hiç bir hesap makinesinin ekranı buna yetmez.
Beyin küçülmesinin belirtileri hangi bölgede olduğuna göre çok değişkenlik sunar. Ve ilgili olduğu alanın fonksiyonlarında bir bozulma ile kendini gösterir. Mesela Covid-19 koku ve tad merkezlerinin olduğu temporal loblarda genel bir küçülmeye neden olur. Ancak hastalık iyileştikten sonra koku ve tat sinir yolları normale dönse bile koku ve tad merkezlerindeki hasar ağır geçti ise bu duyulardaki sıkıntılar çok daha uzun süre devam edebilir hatta kalıcı bile olabilir.
Burada en çarpıcı hususlardan bir tanesi de Covid-19 da hafıza fonksiyonlarının da etkilenmesi hatta Alzheimerin tetiklenmesi veya mevcut Alzheimer tablosunun koronavirüs etkilenimi ile birlikte birden çok kötüleşmesidir. Beyinde ana bellek bölgeleri her iki hemisferin temporal ve parietal loblarında bulunmaktadır. Haliyle temporal loblardaki fonksiyonel bozukluğun komşuluk nedeniye hafıza sistemlerini de etkilemesi yüksek olasıdır. Bu durumda çeşitli derecelerde unutkanlıklar, bellek sislenmeleri ortaya çıkabilir. En önemlisi Alzheimer hastalığı tetiklenebilir. Bu yüzden Covid-19 geçirenlerde görülen unutkanlıklar yakınen takip edilmeli, özellikle Alzheimer riski taşıyanlar 6 ayda bir hafıza testlerinden geçirilmelidir.
Haliye beyin, vücudun orkestra şefi gibidir. Gri maddedeki incelme, hareket merkezlerinin olduğu alanlara da sirayet edebilir ve ilaveten Parkinson belirtileri de ortaya çıkarabilir. Ayrıca Covid-19 da sebebi tam izah edilemeyen bir şekilde kandaki pıhtılaşmayı sağlayan maddeler de yükselmektedir. Bu ise çeşitli damarsal sorunlarla zaten travmaya maruz kalmış gri maddeyi daha da etkileyebilir ve sonuçta erken yaşlarda bile şaşırtıcı felç tablolarına yol açabilir.
Konu itibariyle akla bir soru geliyor. Koronavirüs neden diğer beyin bölgelerinde değilde özellikle temporal loblarda bir küçülmeye sebep oluyor? Bunun sebebi koku ve tad merkezlerinin temporal loblarda oluşundandır. Bilindiği üzere Covid-19 öncelikle koku ve tat duyu kayıplarına neden olmakta hatta bu durum teşhiste de özel bir hususiyet oluşturmaktadır. Aslında koronavirüsün koku ve tad duyularını nasıl bozduğu tam olarak bilinmiyor. Ancak koronavirüsün ağız yoluyla vücuda girdikten sonra ağız, burun ve boğaz mukazasında bir süre kaldığını bilmekteyiz. İşte bizim tahminimiz virüsün tam bu esnada ilk yıkım olarak koku ve tat reseptörlerini işlemez hale getirmesidir. Böylece beyine koku ve tat reseptörlerinden hiçbir sinyal gitmemeye başlar. Dolayısıyla beyinde temporal loblardaki koku ve tat merkezleri tamamen sinyalsiz kalır. Tıpta bir kural vardır; işlemeyen organ zayıflar. Mesela siz sağ kolunuzu bedeninize bantlayıp sadece sol kolunuzu kullanırsanız, aylar sonra ölçüm yaptığınızda sağ kolunuzu hiç kullanmadığınız için eskiye göre daha inceldiğini fark edersiniz. Işte aynı kural beyin için de geçerlidir. Sinyal alamayan koku ve tat merkezleri zamanla küçülür bu da kendini temporal lob atrofisi ile gösterir. Aslında beyin küçülmesi nöronal yıkımdan değil daha çok nöronların hacim olarak daralmasından ve büzüşmesinden meydana gelmektedir. Genel itibariyle koku ve tat duyusunun geri gelmesi 6 aya kadar uzayabilmektedir. Sevindirici taraf koku ve tat merkezleri tekrar sinyal almaya başladıktan sonra eğer temporal lobda kalıcı bir hasar oluşmamışsa nöronal yapı yavaş yavaş eski haline dönebilir. Bu yüzden İngilteredeki araştırmacı arkadaşların bu çalışmayı bir etap daha ileri götürüp örneğin 2 yıl kadar sonra bu hastalara tekrar MRI çekmelerini önermekteyim.
Çoğu bilim insanına göre beyin ortalama 40 yaşından sonra hacimsel olarak küçülmeye başlar. Ve 80 yaşına gelindiğinde ilk baştaki ağırlığının %15'ini kaybetmiş olur. Aslında asıl büzüşüp küçülen nöron gövdeleridir. Dolayısıyla gri maddenin hacimsel olarak giderek azalmasının en büyük sebebi yaştır. Yaşlanma aynı zamanda demansiyel süreçler için de en büyük risktir. Öyle ki 120 yaşına ulaşmış bir insanda Alzheimer hemen hemen kaçınılmazdır.
Hal böyle olunca Covid-19 geçiren kişilerde yaş ne kadar ileri olursa beyin fonksiyonlarının bu hastalıktan etkilenme oranı o kadar fazla olmaktadır.