Giyilebilir teknolojiler hayatımızın vazgeçilmez bir parçası hâline geldi. Kolumuzdaki bir saat artık zamanı göstermekten çok daha fazlasını yapıyor. Kalp ritmini ölçüyor, adım sayıyor, uyku kalitemizi analiz ediyor, hatta stres seviyemizi dahi yorumluyor. Tüm bu özelliklerin merkezinde ise yapay zekâ destekli yazılımlar yer alıyor. Ancak her yenilik gibi bu teknolojilerin de sorgulanması gereken yanları var. Gerçekten daha sağlıklı bir yaşam mı sunuyorlar, yoksa bizi veri odaklı bir gözetim sisteminin içerisine mi çekiyorlar?
Akıllı saatlerin sunduğu veriler, çoğu zaman kullanıcıya kendini daha bilinçli hissettirse de, bu bilgilerin doğruluğu ve kullanımı hakkında ciddi soru işaretleri mevcut. Örneğin, uykunuzun hangi evresinde ne kadar kaldığınızdan tutun da, kalbinizin o gün kaç kez hızlandığına kadar detaylar sunuluyor. Peki bu ölçümler gerçekten tıbbi bir hassasiyet taşıyor mu? Tıp dünyasında hâlâ tartışmalı olan bu verilerin, özellikle kronik rahatsızlıkları olan bireylerde yanıltıcı sonuçlara yol açtığı biliniyor.
Bir diğer dikkat çeken nokta ise verilerin gizliliği. Kolunuzdaki cihazdan çıkan her bilgi, bir sunucuya gidiyor. Orada işleniyor, anlamlandırılıyor, sınıflandırılıyor. Bu veriler bazen size sağlık önerileri olarak geri dönüyor, bazense bir pazarlama algoritmasının parçası hâline geliyor. Ne yazık ki çoğu kullanıcı bu veri akışının farkında bile değil.
Yapay zekâ, kullanıcı davranışlarını analiz edip daha isabetli öneriler sunma potansiyeline sahip. Ancak burada ince bir çizgi var: Bizi daha sağlıklı bir yaşama mı yönlendiriyor, yoksa kararlarımızı yönlendiren bir otoriteye mi dönüşüyor? Teknoloji faydalı olabilir, ama bağımlı hâle gelmemek için neyin ne olduğunu bilerek kullanmak şart.
Sonuç olarak, akıllı saatler ve giyilebilir sağlık teknolojileri, yapay zekâ sayesinde birçok kapıyı aralıyor. Ancak bu kapıdan geçerken bilinçli olmalı, teknolojiyi yalnızca bir araç olarak görmeli ve kontrolü hep elimizde tutmalıyız. Yoksa bizi ölçen, izleyen ve yönlendiren bir sistemin içerisine, kendi ellerimizle bileğimizi uzatmış oluruz.
