Doğan Seyfi Dağtaş

Güzellik Endüstrisinde Yapay Zekânın Yükselişi

21.05.2025 11:03
Haber Detay Image

Güzellik sektörü yıllar boyunca değişti, gelişti, dönüşmeye devam etti. Ama son yıllarda yaşadığımız değişim, yalnızca bir ürün ya da hizmetin ötesinde; tüm alışkanlıklarımızı, algılarımızı ve hatta estetik anlayışımızı yeniden şekillendiren bir dönüşüm. Bu dönüşümün merkezindeyse, artık sadece laboratuvarlarda değil, cilt analiz kabinlerinde, kuaför salonlarında, uygulama merkezlerinde hayat bulan bir teknoloji var: yapay zekâ.

Yıllardır sektörün içinde olan biri olarak şunu açıkça söyleyebilirim: Güzellik artık sadece aynaya bakmakla ilgili değil. Şimdi cildinizin alt katmanlarını görüntüleyen, yaşlanma belirtilerini erken evrede tespit eden, ürün kullanım alışkanlıklarını takip edip buna göre önerilerde bulunan yapay zekâ destekli cihazlar dönemi başladı. Ve bu sadece başlangıç.

Peki bu nereye gidiyor?

Eskiden güzellik uzmanları deneyimlerine, gözlemlerine ve müşterinin verdiği bilgilere dayanarak önerilerde bulunurdu. Bugünse, bir makine; cildin nem oranını, gözenek durumunu, leke eğilimlerini, elastikiyet kaybını ve çok daha fazlasını saniyeler içinde analiz edebiliyor. Ve bu analiz, yalnızca bugünü değil, geleceği de planlıyor. Bu veriler, kişinin geçmiş analizleriyle karşılaştırılıyor, değişim süreci izleniyor ve kişiye özel güzellik planları oluşturuluyor.

Bunun sektöre etkisi devrimsel

Bir güzellik merkezinde çalışan uzman, artık sadece bilgi ve deneyimine güvenmek zorunda değil. Yapay zekâ sayesinde en güncel, en detaylı analiz elinin altında. Bu da hem hizmet kalitesini artırıyor hem de müşteri memnuniyetini katlıyor. Hatta daha da ötesi, sektörde çalışan kişilerin eğitim düzeyi ne olursa olsun, bir uzmanın bakış açısına yakın bir analiz gücüne erişmelerini sağlıyor.

Ancak bu noktada bir uyarı yapmak gerekir

Yapay zekâ, kesinlikle insanın yerini almaz. Alması da gerekmez. O, doğru kullanıldığında insanı güçlendiren bir araçtır. Estetik duyarlılık, empati, dokunuşun kıymeti, gözlemin derinliği hâlâ insana ait. Yapay zekâ bu özellikleri tamamlayıcı bir rol üstlenebilir ama yerini asla dolduramaz. En iyi sonuçlar ise bu ikilinin dengeli birlikteliğinde ortaya çıkar.

Sektör olarak bu dönüşüme hazır olmalıyız. Eğitimiyle, teknolojik yatırımlarıyla ve etik farkındalığıyla…

Çünkü gelecekte güzellik, sadece yüzeyde aranan bir değer olmayacak. Güzelliğin tanımı da, uygulama biçimi de, ölçüm araçları da değişiyor. Bugün bu dönüşümün dışında kalmak, yarın oyunun dışında kalmak demek. O nedenle bugün alınan her teknolojik adım, aslında yarının güvencesi.

Ve bu değişimin tam merkezinde, biz varız. Gözümüzün önünde şekillenen bu yeni çağda yalnızca izleyici değil, aktör olmalıyız. Üreten, uyarlayan, geliştiren olmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları

title