Çernobil Nükleer Santrali neden patladı?
Prof. Dr. Serhat Yüksel
26 Nisan 1986 Cumartesi günü Çernobil Nükleer Santrali'nin 4 numaralı reaktöründe bir kaza meydana geldi. Bu kaza sonucunda çok sayıda insan hayatını kaybetti. Bununla birlikte, bu nükleer kazanın olumsuz etkisi yıllarca devam etti. Nükleer santrallere karşı olanların en fazla öne sürdükleri gerekçelerden biri Çernobil nükleer santralinde meydana gelen bu kaza ve onun yarattığı olumsuz sonuçlardır.
Bu yazımın temel amacı size Çernobil Nükleer Santrali'nde neyin yanlış gittiğini açıklamak. Bu kazanın detaylarını sayfalarca anlatabilmek mümkündür. Ben size bu olayın nedenlerini en kolay ve kısa şekilde anlatmaya çalışacağım.
Çernobil'de bir adet güvenlik testi henüz yapılmamıştı. Bu testin yapılması santral yöneticileri için çok önemliydi çünkü başarı ile tamamlanan bir test bu kişilerin terfi edebilmelerine yardımcı olacaktı. Bahsi geçen testin yapılabilmesi için elektrik üretim kapasitesinin düşürülmesi gerekiyordu. Fakat bu testin yapılmasının önünde bir engel vardı. Şirketlerin üretim kapasitesinin azalmaması için elektrik miktarının azaltılmaması gerekiyordu.
Santralin yöneticisi kendince bir çözüm buldu ve güvenlik testini akşam vardiyasında yapmaya karar verdi. Buna karşın, burada bir problem bulunmaktaydı. Akşam vardiyasında çalışan personel gündüz vardiyasındakileri kıyasla çok daha az tecrübeye sahipti. Hatta güvenlik testini yapacak personelin bu testin nasıl yapılacağına dair hiçbir fikri yoktu.
Bütün bu önemli hususlara rağmen güvenlik testi başlatıldı. İlk etapta, nükleer reaktörün gücü azaltılmaya başlatıldı. Fakat bu süreçte reaktörün gücü tahmin edilenden çok daha hızlı azaldı ve reaktör kapandı. Bunun en temel nedeni de gün boyu %50 kapasite ile çalışan reaktörün çekirdeğinde nötron zehri olan Ksenon 135 birikmesiydi. Bu atomlar nötronları emerek, nükleer reaksiyonları azaltıcı etki meydana getirmektedir.
Nükleer reaktör kapanmasına karşın, santral yöneticisi güvenlik testinden vazgeçmedi. Güvenlik testini yapabilmesi için reaktörün gücünün tekrar artması gerekiyordu. Bu yüzden, santral yöneticisi reaktördeki tüm kontrol çubuklarını dışarı çıkardı. Unutmayalım ki bu kontrol çubukları nükleer tepkimeleri kontrol ediyordu ve daha önceki yazılarımızdan da hatırlarsınız ki nükleer enerjinin atom bombasına dönüşmesini engelliyordu. Şimdi bu çubuklar dışarı çıktığında, reaktörün gücü çok hızlı artmaya başladı ve kontrol edilemez hale geldi.
Bu problemin kontrol edilebilmesi için mühendisler AZ5 isimli acil durum butonuna bastılar. Bu butona basılınca tüm kontrol çubukları santral içerisinde sokularak reaktör durdurulmaktadır. Yani nükleer reaktörde ne olursa olsun bu tuşa basıldığında tepkimeler duracağı için hiçbir problem olmayacaktır. Aslında güvenlik testini yapma konusunda gereksiz yere ısrar eden yöneticinin de tüm bu riskleri AZ5 acil butonuna güvenerek aldığını söyleyebiliriz. Düşüncesine göre güvenlik testi çok kötü gitse dahi sorunun çözülebilmesi için bu butona sadece bir kere basması yeterli olacaktı.
Fakat durum hiç de tahmin edildiği gibi gerçekleşmedi. AZ5 acil butonuna basılmasının ardından nükleer reaktör patlamıştı. İlk başta görevli personel reaktörün patladığına ihtimal dahi vermediler. Çünkü nükleer reaktör nasıl patlayabilirdi ki?
Gelelim reaktörün neden patladığına… Nükleer reaktörün maliyetinin düşük olabilmesi için iki çubuk tek bir çubukta birleştirilmişti. Sovyetler Birliği hayati hatayı burada yapmıştı. Bu çubukların üst kısmı nötron emici kırmızı kontrol çubuklarıydı. Yani tepkimelerin yavaşlatılmasını sağlıyordu. Alt kısmı ise yeşil grafit hızlandırıcı içeren moderatör çubuklarıydı. Bu çubuklar da tepkimeleri hızlandırıyordu. Aslında iki farklı çubuktan oluşması gereken mekanizma, maliyetlerin düşük olabilmesi için sadece tek bir çubuktan oluşmuştu.
Unutmayalım ki mühendisler reaktörün gücünün çok hızlı artmaya başlamasının ardından, bu süreci kontrol edebilmek için AZ5 acil butonuna basmışlardı. Fakat reaktöre ilk olarak yeşil renkli tepkimeleri hızlandıran moderatör çubuklar girdi. Çünkü hatalı tasarlanan çubuk mekanizmasının altında onlar vardı. Aslında amaçlanan kırmızı renkli kontrol çubuklarının girmesi ve tepkimelerin durmasıydı. Ama daha önce reaktöre giren yeşil renkli hızlandırıcılar tepkimelerin daha da artmasına sebebiyet verdi ve nükleer reaktör patladı.
Çernobil nükleer reaktörünün patlamasına sebebiyet veren önemli hususları aşağıda özetleyelim.
1) Santral yöneticisinin güvenlik testinde aşırı ısrarcı olması.
2) Akşam vardiyasındaki personelin gerekli tecrübeye sahip olmaması.
3) Maliyetleri düşürmek için kontrol çubukları ve moderatör çubuklarının tek bir çubukta birleştirilmesi.
Buradan anlaşılabileceği üzere, nükleer reaktörün etkin ve sorunsuz bir şekilde çalışabilmesi için öncelikle personel gerekli donanıma sahip olmalıdır. Ek olarak, maliyeti düşürmek amacıyla kesinlikle kalitesiz ürünlerin kullanılmaması gerekmektedir. Belirtilen bu aksiyonlar, nükleer santrallerde böyle bir kazanın tekrar yaşanmamasına katkı sağlayacaktır.