Mizaca göre ebevenylik
Didar Üstün
''Ebeveynlerin çocuğunun mizacını iyi tanıması çocuğun gelişiminde önemlidir.'' diyen Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk ile mizaca göre ebeveynlik yaklaşımını konuştuk.
Çocuklarda Mizaç Nedir?
Mizaç, kişiliğin biyolojik temelidir. Nasıl hepimizin bazı fiziksel özellikleri var. Bazılarımız kumral, sarışın, esmer ve renkli gözlü.. Bebekler sadece fiziksel farklılıklar ile doğmuyor. Bir de kişiliklerinin temelini oluşturan bazı mizaç farklılıkları ile doğuyorlar. Mizaç bizim dünyaya yaklaşımımız, dünyayı nasıl algıladığımız ve ona nasıl cevap verdiğimizle ilgili farklılıkları anlatıyor. Yani bebekler çok tepkisel olabiliyorlar. Ağlayabiliyorlar, kolay üzülebiliyorlar ve zor yatıştırılabiliyorlar. Bazıları ise çok çabuk ağlıyor, rahatsız olduğu konuyu çok kuvvetli bir şekilde belli ediyor. Ve böyle mizaçlı bebeği yatıştırmaya çalıştığımız zamanda hızlı ve olumlu cevap veriyor. İşte bunların hepsi bebeklerin mizaç özellikleri ile ilgili. Yani biz mizacı ergenlikten ve yetişkinlikten itibaren ortaya çıkan kişilik özelliklerimizin biyolojik temeli olarak anlatıyoruz.
Hamilelik Süreci Bebeğin Mizacını Etkiler mi?
Genetik olarak hem anneden hem babadan bazı özellikler ve yatkınlıkları bebek beraberinde getiriyor. Ama annenin hamilelik boyunca yüksek strese maruz kalması bebeğin daha tepkisel, daha kolay ağlayan, daha dürtüsel mizaç ile dünyaya gelmesine sebep olabiliyor. Yüksek stres sadece annenin fizyolojisini değil, bebeğinde fizyolojisini etkiliyor.
Bir diğeri de annenin hamilelik sürecinde ki beslenmesi ile ilgili, annenin doğru beslenmemesi bebeğin dikkat ile ilgili mizaç özelliklerini etkileyebiliyor.
Çocuklarımızın Mizacını Nasıl Anlayabiliriz?
Gözlemleyerek... Annenin, Bebeğinin günlük hayatta neye nasıl tepki verdiğine dikkat etmesi, bakması annenin bebeğinin mizaç özelliklerini anlaması için yeterlidir.
Mizaca Göre Ebeveynlik ne demek ?
Çocuklarımızın hepsi farklı özellikler gösteriyorlar. Mizaca göre ebeveynliği anlatan Gordon Allport iyi bir sözü vardır. "Tereyağını eriten ateş yumurtayı katılaştırır" der. Bebeğin özellikleri tereyağına mı benziyor yoksa yumurtaya mı benziyor. Yani siz ebeveynliğinizi değiştirmezseniz, bakın ateş aynı ateş. Yani karşınızdaki kişinin doğasına göre sizin davranışlarınızın etkisi değişiyor. Tereyağı eriyor, yumurta katılaşıyor. Ateş ise aynı ateş. Yani karşısındaki kişinin doğasını anlayıp ona göre şekillendirmesi gerekiyor. Bu tereyağı eridikten sonra yanabilir, yumurta katılaştıktan sonra çatlayabilir.
Örneğin çok hassas Mizaca sahip bir bebek düşünün, korkulu mizaca sahip bir bebek annenin en ufak, sert bir davranışında, sesini yükseltmesinden korkup ağlayabilir. Korkusuz mizaca sahip bir bebek ise anne sert konuştuğu zaman bile etkilenmeyebilir. Dolayısıyla aynı tür ebeveynlik davranışları bebeklerde, çocuklarda aynı etkiyi göstermez. Yani bebek gelişim sürecinde olumlu sonuç almak istiyorsanız davranışlarınızı bebeklerinizin mizacına göre değiştirmeniz ve düzenlemeniz gerekiyor. Sorumluluk her zaman ebeveyn de!
Mizacımızın Karakterlerimizde Belirleyici Özelliği vardır diyebilir miyiz?
Yüzde yüz belirliyor diyemeyiz. Çevre her zaman etkili. Eğer öyle olsaydı doğduğumuz gibi genetik özelliklerimiz kişiliğimizi şekillendiriyor olurdu. Öyle değil, mesela korkulu mizaçtan ya da korkusuz mizaçtan örnek verirsek, korkulu mizaca sahip bir bebeğe, çocuğa anne çok duyarlı davranırsa korkulu mizaçlı bebek dünyayı tehlikeli bir yermiş gibi algılar bu eylim devam eder. Ama çocuk bunu regüle etmeyi öğrenir. Ve kaygı bozukluğu geliştirmez ve kaygılı bir yetişkin olmaz.
Eğer bu bebeğin, çocuğun korkularına aşırı korumacı, kontrollü davranarak ebeveyn kuvvetlendirirse, çocuğun ihtiyacının bu olduğunu düşünürse; çocuk dünyadan korkmaya ve çekinmeye eğimli olur. Ebeveyn aşırı kontrolcü davranırsa o zaman kaygılı hatta nörotik bir kişilik yapısına sahip olur.
Bizim bu konuda ebeveyn olarak yapmamız gereken baştaki eğilimi pekiştirmek değil, çocuğun onu regüle etmesini, ayarlamasını ve düzenlemesini öğretmektir.
Mizaç dediğimiz zaman tek bir özellikten söz etmiyoruz. Peki bu özellikler nelerdir ?
Evet, Mizacın boyutları vardır. Dikkati odaklayabilme becerisi ya da dikkat odaklayabilme kapasitesi mizaç boyutlarından sadece bir tanesidir. Korkulu mizaç ya da ürkek mizaç mizacın boyutlarından sadece biri. Buna pek çok örnek verebiliriz. Mesela çocuğun daha sosyal olması, daha girişken olması ya da sosyal ilişkiyi kurmaya daha çekimser olması daha uzak durmayı tercih etmesi de bir mizaç özelliğidir. Bazı bebekler çevredeki ışık, ses, koku gibi tüm uyaranlara karşı daha duyarlıdır. Giydikleri giysi, kumaş ve giysinin etiketinden rahatsız olabilirler. Biz buna duyusal hassasiyet diyoruz.
Ebeveynler bunun farkında olmadıkları zaman bebeklerinin, çocuklarının tepkilerini şımarıklık olarak düşünebiliyorlar. Ve çok sert katı bir tutum gösterebiliyorlar.
Önemli olan, Bebeğin mizacını anne, baba iyi tanıyıp, buna uygun davranabilirse pek çok duygusal ve davranışsal güçlüğün önüne geçmek de mümkün olur.