Çocuk dostu yaşam alanları
Didar Üstün
Çocuk Dostu Yaşam Alanları ile ilgili detayları Mimar Osman Dağ ile konuştuk.
1) Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde inşaat, gayrimenkul, turizm ve sanayi alanlarında çalışmış, bu alanlarda yatırımları da olan bir mimarım. Erken yaşlardan itibaren mimari, tasarım, proje geliştirme konularına ilgi duyduğum için eğitimimi mimarlık üzerine aldım. Tasarım ile birlikte sanat, müzik, seyahat, kitaplar, tarih ve ekonomi ilgi duyduğum diğer alanlar.
2) Mimari tüm yaşam alanlarımızı etkilerken sizce çocuklar mimarinin neresinde?
Mimarlık tarih boyunca hayatımızı etkileyen, şekillendiren, tüm yaşamımızı geçirdiğimiz alanları tasarlayan bir meslek. Çoğu kişi için mimarlık dendiğinde ilk akla büyük, görkemli iyi tasarlanmış yapılar gelse de aslında mimarlık görünenin yanında görünmeyen güvenlik önlemlerini, altyapı donanımlarını, o alanı kullanan tüm yaş grubundan kişilerin sağlığını, refahını ve konforunu da düşünür. Çocuklar için tasarlanan özel yaşam alanları, okullar, parklar onların her türlü fiziksel ve psikolojik gelişimleri hesaplanarak düşünülürken ben toplu yaşam alanları hatta şehirler tasarlanırken de çocukların en az yetişkinler kadar odak noktasına alınması taraftarıyım. Eskiden daha küçük olan, daha az nüfuslu kent yaşamlarından bugün daha kalabalık metropolleşmeye uzanan bir değişim var. Bu koşullar yaşam alanlarımızı güncellemeyi de gerektiriyor. Çocuklar eskiden bu küçük ve doğal yaşam alanlarında çocukluklarını daha rahat yaşayabiliyorken şimdi güvenliği arttırılmış, trafikten uzak yeşil alanlara, oyun alanlarına ulaşımın kolay olduğu ortamlara daha fazla ihtiyaç duyuyorlar. Bu da çocuklar için de düşünülmüş, planlanmış şehirler, yapılar, yaşam alanları kurmaktan geçiyor.
3) Çocuk dostu yaşam alanları ne demek?
Çocukların en başta güvenliklerinin sağlandığı, onların istek ve ihtiyaçlarına uygun, keşif ve öğrenme ihtiyaçlarını destekleyen, temiz hava ve güneş ışığını rahatça alabildikleri, fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin düşünüldüğü, ulaşımın kolay olduğu, olabildiğince doğal yaşamın olduğu, mahalle kültürüne yakın alanlar için çocuk dostu yaşam alanları diyebiliriz. İç veya dış mekan farketmeksizin çocuklar bu alanlarda mizaçlarına ve doğalarına uygun bir şekilde çocukluklarını yaşayabilecekleri, sosyalleşebilecekleri güvenli alanlara ihtiyaç duyuyor. Çalıştığım projelerde ön plana almaya dikkat ettiğimiz ve tüm şehir bölge planlamacılar, mimarların da hassasiyetle üzerinde durması gereken bir konu çocuk dostu yaşam alanları tasarlamak. Bir mekanın tasarımının çıkış noktası o mekanı kullanan kişilerdir. Çocukların bir mekanı yetişkinlerden çok daha uzun süre kullanacağını düşünürsek her yaş grubunda doğabilecek ihtiyaçlar düşünülerek bu konular üzerine çalışılmalı.
4) Sizce pandemi ve sonrasında gelen süreçte yaşam alanlarında çocuklar için nasıl ortamlar oluşturulmalı? Neler hedeflenmeli?
Pandemi bir çok meslek için ezberlerin bozulduğu bir süreç oldu. Bir çok meslek grubu home office çalışmak durumunda kaldı. Okulların da kapalı olduğu pandemi döneminde çocuklar dahil her yaştan aile üyesi evin içinde ve daha çok güvenli alanlarında oldular. Dolayısıyla evin ve mekanların fonksiyonu değişti. Mimarlıkta mekanlar ve kurguladığımız toplu yaşam alanlarında havalandırma, güneş ışığından maksimum fayda alma, açık havada geçirilen süreyi arttırabilmeye yönelik alanlar oluşturmak gibi konu başlıkları daha fazla gündeme geldi. Çocuklar için çocuk odaları, rahat çalışma alanları, dışarıda açık havada vakit geçirebilecekleri alanların olması daha çok önem kazandı. Çocuk dostu yaşam alanlarında ulaşılabilirlik çok önemli. Bir tabiat parkına, çocuk oyun alanlarına, evden okula, müzeye, kütüphaneye, spor salonlarına ulaşımın her dönem için kolaylaştırılması gerekiyor. Çocukların yaşam alanlarına yakın, zamanında yapılmış olan örneğin bisiklet yolları, yürüyüş alanları hatta evlerin balkonları bile pandemi sürecinde nefes alma yerleri oldu. Bundan sonraki süreçlerde de çocuklar ve yetişkinler için hatta hayatımızı paylaştığımız tüm canlılar için güvenlik önlemlerinin eksiksiz alındığı, zorunlu tutulan yangın çıkışları, depreme dayanıklılık gibi koruyucu kriterlerin dışında çocukların ergonomileri, fiziksel ve psikolojik gelişimlerini destekleyen ekstra konu başlıklarının da mimaride ve diğer birçok alanda daha fazla yer alması hedeflenmeli.