Filistin’de Çocuk Olmak

Sokakta bir oraya bir buraya koşturan, masumane oyunlarla kuş cıvıltıları gibi seslerle insanların merhametini celbeden o küçük insanları, çocukları, görmek insanlara terapi gibi gelmez mi? Hele bebek kokusunu doya doya içine çekmek istemeyen bir insan gösterebilir misiniz? Bir de tatlı tatlı yüzünüze gülümsemeleri yok mu, insanın içinin yağları eriyor.

Elbette her çocukta görmek istediğimiz bu güzelliklere Filistin'de hasret kaldık maalesef. İnsanın sokaklara çıkıp "Ey Dünya insanları! Çocuk her yerde çocuktur!" diyesi geliyor. Hani çocuklarımızın "temel ihtiyaçları" vardır ya. Beslenme, barınma, güvende olma veya tehlikelerden korunma, sağlık, eğitim gibi vazgeçilmez ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Filistin'deki çocuklarda, açlık, susuzluk var; çocuklar her an tehlike altında, eğitim zaten yok, artık sağlık ve barınma da kalmadı, beslenme şu an ölmeyecek kadar… Evet, onlar çocuk… Maalesef yetişkin bir insanın dahi yüzleşmekte zorlanacağı gerçeklerle onlar o yaşta yüzleşiyor. Tabi hayatta kalmayı başarabilirlerse…

Bunların dışında her çocuğun anneye, babaya, aileye, sevmeye, sevilmeye, saygıya, arkadaşlığa, oynamaya, öğrenmeye, kendini ifade etmeye, anlamaya, anlaşılmaya, takdir görmeye, başarı duygusunu tatmaya, bazen istedikleri olmadığında nazlanmak için ağlamaya ihtiyaçları var. Filistin çocukları ağlıyor, Dünya'ya nazlanıyor; fakat el uzatan yok! Onlar çok büyük bir yükün altından küçücük bedenleriyle kalkmaya çalışan çocuklar…

Bir çocuk düşünün ki hayal kur dediğiniz zaman size "En büyük hayalim temel ihtiyaçlarımın yerine gelmesidir!" diyecek. İşte, maalesef çocuklar bunu dahi dile getiremiyor, çünkü ne savaşa ne de kendilerine yapılan zulme anlam veremiyorlar ve sadece korkuyorlar. Oyun oynamak başta olmak üzere fiziksel, zihinsel gelişimini destekleyecek hiçbir imkân bulamıyorlar. Gerçi sağlıklı bir yaşama kavuşamayan çocuklar için artık fiziksel ve zihinsel gelişim dahi ikinci planda kalıyor. Tüm çocukların doğuştan sahip oldukları eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakların hepsini tanımlamakta kullanılan evrensel kavram olan "çocuk hakları" kimler için geçerli acaba? Filistin'deki çocukları kapsamadığı çok aleni bir şekilde görülüyor.

Gök gürültüsünden korkan o masum yavruların bombaların aydınlattığı bir şehirde uyumaya çalışmalarını düşünmek ne kadar can yakıyor. Gece yok gündüz yok… Bağırdığınız zaman köşe bucak kaçacak bir çocuktan korkmak mı, onları korktuğunuz için yok etmek mi daha acıdır. Dünya'daki her insan kendi çocuğuna bir baksın. Hani tırnağı kırıldığı zaman dünyayı yıkmaya çalışacağınız, küçük bir yara aldığında sizi kan tutacak hâle geldiğiniz, psikolojisi bozulacak diye tehlike denemeyecek durumlardan korumaya çalıştığınız, eğitimi için bütün servetinizi ayaklar altına serdiğiniz, istediği yiyecekleri kilometrelerce yol kat ederek getirdiğiniz, oyunlar oynasın diye Dünya'nın öbür ucundan oyuncaklar aldığınız, rahat etmesi için çocuk odasını çeşitli eşyalarla süslediğiniz, her ay yeni elbiselerle giyindirdiğiniz, her akşam sarılıp, koklayıp öptüğünüz çocuklarınızı bir göz önüne getirin. Empati kurun ey insanlar! Özellikle empati kuramayan zalimler, eğer beceremiyorsanız Filistin'deki çocuklara yaşattıklarınızın sadece birini çocuğunuza söyleyin ve tepkisini görün! Çocuklarınızdaki tepkilere bakın ki durumun vahametini anlayasınız.