Bir bu kalmıştı: Çakma güneş yapacaklar
Mustafa Cihat Gündüz
Çin malı deyince aklınıza ne geliyor diye sorsam, 10 kişiden dokuzu çakma ürün diye cevap verir. Çakmasını ya da sahtesini diyelim, üretmedikleri bir şey kalmadı neredeyse.
Hatta öyle ki çakması orijinalinden önce pazara çıkan ürünler bile var.
Nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi olan ve bu konuda Hindistan'la yarışan ve bazen birinci sırada yer alan bazen de ikinci sıraya gerileyen Çin ekonomisiyle büyümeye devam ediyor.
1990'larda başlayıp her yıl en az yüzde 10 oranında büyüyen Çin ekonomisi gerek özel üretim ve ihracatıyla gerekse de en büyük tüketici pazarıyla, dünya ekonomisine yön veriyor ya da üretim biçimlerini şekillendiriyor.
Biliyorum bu kadarı olmaz artık diyeceksiniz, olmamalı diye düşüneceksiniz. Kiminiz kıyametin alameti, kiminiz dünyanın sonu diyecek ama maalesef her şeyin çakmasını yapan Çin şimdi de çakma güneş yapmaya hazırlanıyor.
Öyle birkaç delinin çılgınlığı gibi değil bu. Şaka da değil. Bildiğiniz devlet destekli bir çalışma. Birkaç gün önce ajanslarca servis edilen habere göre "Çin'de yapay güneş olarak bilinen nükleer füzyon reaktörü için devlet destekli bir şirket kuruluyor"
Olmaz demeyin, her şeye hazırlıklı olun. Çünkü ilk adım atıldı bile. Çin Füzyon Enerjisinin kuruluşu açılış töreniyle duyuruldu bile.
Füzyon enerjisi ile ilgili çalışma yürüten enstitü ve özel firmaların araştırma ve geliştirme çalışmaları birleştirilip, yakında çakma güneş üretilecek diyorlar.
Küresel ölçekte bir probleme dönen ve gelecekte daha büyük sorunlara yol açacağı öngörülen enerji sorununa çözüm olacağı iddia edilen; kontrollü nükleer füzyon konusunda, sadece Çin'de değil Avrupa ve Amerika'da da farklı çalışmalar varmış.
Ama belli ki Çin bu yarışa önde başlayacak.
Çin'de söz konusu alanda çalışma yürüten 25 kuruluş inovasyon konsorsiyumu kurarak işbirliğine başlamış bile.
Ne zaman olur, nasıl olur enerji sorununa çözüm üretir mi? Tartışılır ve tartışılıyor da. Ama belli ki çok iddialı, büyük riskler ve tehditler barındıran bir çalışma başlamış.
İnsanlık haddini aşıyor diye düşünebilirsiniz. Ama takdir edersiniz ki çitleri ya da sınırları aşmadan çitlerin ardındakini görmek de mümkün olmuyor.
Hele ki söz konusu olan teknolojiyse insan sınır tanımıyor.