Yoksulun şiddeti veya şiddetin yoksulluğu

Vücuda yayılan tümör gibi her yanı sarmaya başlayan bir kötü huylu erkek bakışı, tüm toplumu esir almış bizi boğuyor.

Her gün yeni bir Minguzzi, her gün yeni bir değil birden fazla kurban. Tanı ve teşhisi doğru yapılmadıkça doğru tedavi bulunmaz ve bu kötü huylu urdan kurtulmak mümkün olmaz.

Sadece bugün beş cinayet haberi ki sadece kadına yönelik değil kendini de kurban eden erkek şiddeti 3. Sayfa haberlerinden taşmaya devam ediyor.

Çatalca'da ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülen genç bir kadın, Malatya Hekimhan'da eşi tarafından öldürülen, Samsun'da sekiz aylık hamile 22 yaşındaki kadın, eşini tehdit edip kızını bıçakla yaralayan baba, Edirne'de akranı erkek öğrenci tarafından lisenin bahçesine çağrılıp, bıçakla öldürülen 14 yaşındaki kız çocuğu…

Ve daha niceleri tüm bunların üstüne birde Sakarya Sapanca'da kiralık bir bungalov evde ampule gizlenmiş gizli kamera ve 21 yaşındaki sapığın 47 yaşındaki kaynanasıyla ilişkiye girip hamile bırakması ve ardından onun ile kaçması.

Midem kaldırmıyor artık.

Yüzde 99'u Müslüman bir ülkede, tüm bunları okuyup, izleyip duymayı, ne aklım ne de midem kaldırmıyor artık.

Sizce de bir terslik yok mu bunda ya yalan söylüyor yüzde bilmem kaçı Müslüman değiliz ya da Müslümanlıktan anladığımız ve yaşadıklarımız yanlış.

Ne beklerdiniz, siyaset dilinin seviyesi ortak diplere indi ve o dildeki şiddet o kadar bariz bir hal aldı ki ne umuyordunuz?

Çıkıp da en tepedekiler, aydın ya da değil, sever ya da sevmezsiniz ama bir kalem ehline bir yazara "Bunu o kırık kafana iyi sok meymenetsiz kadın!" diye seslenirse, bunun aşağıya doğru yansıması, dozu katlanarak artan bir şiddet olarak ortaya çıkar.

Ve o şiddet; sapkınlık, ahlaksızlık, cinayet ve daha nice marazı üretip topluma zerk eder de maske takmak da bizi bu salgından kurtarmaz, kurtaramaz.

Peki bu şiddetin, toplumun yoksullaşmasıyla ters orantılı olduğunu düşündünüz mü hiç? Yoksullaştıkça daha çok şiddete başvurduğumuzu, yoksulun şiddet eğiliminin daha fazla olduğu doğru mudur?

Özellikle erkek egemen toplumlarda, erkeğin kendini gösterme çabası, ve bu görünürlükte var etmesi için elinde ne var.

Erkek varlık gösterebilmek için ihtiyaç duyduğu malzemeye, mal mülk olur, herhangi bir dalda eğitim, sanat, spor olur bir başarıya sahip değilse, kabartarak gösterebileceği ve karşı cinsi etkileyebileceği renkli tüylere sahip değilse ne yapar dersiniz?

Toplumun doğar doğmaz ona bahşettiği, erkeklik ya da daha masumane ifadesiyle adamlık kimliğiyle görünür olmaya çalışır. Ki bu da malumunuz o kimliğin en bariz yansıması şiddettir.

Yoksul, eğitimsiz, niteliksiz erkeğin elinde sallayabileceği tek bayrağı erkeklik ve o bayrakla, kadına karşı, kendine hak olarak gördüğü üstünlük ve şiddet.