Çiğdem Sidar Ceylan

Trafik ekipleri canavar avında

10.06.2025 10:54
Haber Detay Image

Devlet vatandaşa tuzak kurmaz. Doğrudur tuzak kurmamalıdır da ama İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bugün paylaştığı istatistiklere göre belki de tuzak bile kurmalıdır diye insan düşünmeden edemiyor.

Hatırlarsanız bir iki gün önce, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Bayram dolayısıyla hız denetimlerinin artırılıp 30-35 kilometrede bir radar denetimi yapılmasına tepki göstermiş, devlet vatandaşa tuzak kurmaz demişti.

Haksız mı? Değil elbette ama söz konusu denetimin tuzak diye tanımlanması görecelidir. Radar uygulaması olduğuna dair tabelalar konup, sürücülere uyarıda bulunuluyorsa, tanım gereği buna tuzak denemez. Tabela konmadan ve sote yerlere gizlenen trafik denetim araçlarıyla radar uygulaması yapılıyorsa bu tuzak tanımına girer.

Kİ yanılmıyorsam, uyarı tabelası olmaksızın radar denetimi üzerinden ceza kesilemez. Kesilmemeli, böyle bir durumda ceza yemişseniz buna itiraz hakkınız var. Ha bunu nasıl kanıtlayabileceğinize gelince farklı yöntemler var.

Bunlardan birini bir örnek üzerinden anlatayım. Sosyal ağlarda viral olan bir paylaşım var ki Diyarbakır Milletvekili Tanrıkulu'nun "Kurallar dönemsel mali ihtiyaçlara bütçe açıklarını kapatmaya göre değil her yurttaşımızın uyacağı standartlarda olmalıdır." Diyerek uyarıda bulunmasını haklı gösteriyor.

Görüntülerde, trafik polisi tarafından çevrilmiş araç sürücüsüne emniyet şeridi ihlalinden ceza kesilmek isteniyor. Sürücü emniyet şeridini ihlal etmediğini ve bunu araç kamerasının kayda aldığı görüntülerle kanıtlayabileceğini söyleyince, polis iddiasından şüpheye düşüyor ve diyor ki "Yanlış görmüş olabilirim belki" diyerek araç kamerasının görüntülerini izlemek istiyor. Sürücü "Burada kamera olmasaydı ne olacaktı, yazacak mıydın?" diye sorunca bu sefer polis hayır yazacaktım diye bir şey yok diye cevap veriyor.

Kimi vatandaşların iddiası o ki her trafik polisi, her ay ya da yıl için belirlenmiş trafik cezası kotasını doldurmakla yükümlüymüş. Haliyle kotayı doldurmak için olduk olmadık yerde, dayanaktan yoksun, usulsüzce ceza kesiliyormuş.

Ceza olayında, öyle bir kota muhabbeti var ise bu korkunç bir uygulama biçimi olur ki vatandaşı kayıt dışı ve de ayıplı biçimde vergiye ya da daha doğru ifadeyle haraca bağlamak gibi olur.

Bu konuda dillendirilen iddia, her yılsonunda daha çok konuşulur ki yılsonuna doğru kotasını dolduramamış trafik polisleri, caddelerde trafik canavarı avına çıktığı söylenir.

Bu çok inandırıcı olmasa da Tanrıkulu'nun; "kurallar dönemsel mali ihtiyaçlara bütçe açıklarını kapatmaya göre" iddiası olabilir mi olabilir.

Merak edenler vardır. 2024 yılında devletin vatandaşa kestiği cezanın toplamı ne kadar biliyor musunuz? 850 milyar TL. Az buz bir para değil önceki yıl 529 milyar lirayken yüzde 61 artışla kesilen cezalarda rekor kırılmış.

Ceza kesilmiş kesilmesine ama çok azı tahsil edilip, kasaya girebilmiş; kesilen toplam cezanın sadece yüzde 18,3 yani 155 milyar lirası toplanabilmiş.

Bu cezalar içerisinde trafik cezalarının miktarı nedir derseniz, 2023 yılına göre yüzde 140 artışla 2024'te toplam 72 milyar TL'lik trafik cezası kesilmiş. Tahsilata gelince kasaya giren paranın oranı hiç de fena değil ki yüzde 61'ine denk gelen 44 milyar TL'lik kısmı tahsil edilmiş.

2025 için yeni bir rekor peşinde miyiz? Ya da trafik çilesini azaltmak, trafiği rahatlatmak için yeni bir yöntem olarak ceza korkusuyla araçları trafiğe çıkarmaktan bizi caydırmaya mı çalışıyorlar?

Yazarın Tüm Yazıları

title