Sisifos’un laneti

Çiğdem Sidar Ceylan

Mümkün olsa da kan davasına dönen bu kamplaşma, ayrışma, çatışma, kapışma, seviyesi düşmüş, ahlaktan nasibini almamış, politik sataşmayı boykot etsek.
Yok ama ne kadar itidal çağrısı yaparsanız yapın, ne kadar sağduyuya davet ederseniz edin. Herkes kuyruğunu tuttuğunu, çekmeye devam edecek.
Gündemi işgal eden ve üstünden abartılı ve orantısız tartışmalar devam eden, artık şiddete evrilmeye başlayan boykot bizi nereye götürür bize neyi getirir?
Önce diploması iptal edilen, sonra da çeşitli suçlamalarla gözaltına alınıp tutuklanan, devrik İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek maksadıyla başlanan boykot, boyunu aştı da hala durmadı ama.
Bilen bilir, ama okuyanı az, anlayanı daha da az, anlayıp da yaşayanı ise yok. Sİsifos'una gelince elini sallasan değecek kadar çok. Albert Camus'nun Sisifos Söyleni adlı bir kitabı var ki namı değer bu eser Camus'un absürd (saçma) felsefesinin temel kaynağını ya da özünü teşkil eder.
Sisifos, Yunan mitolojisinde, Yunanca adıyla Korint, Türkçe adıyla Gördüş şehrinin kralıdır. Hileleriyle meşhur bu kralın, ölümü bile, bir değil iki defa kandırıp ölümden kurtulabilmeyi başardığı anlatılır.
Zeus buna o kadar sinirlenir ki Sisifos'u, ölmüşlerin ruhlarının hapsedildiği yeraltındaki karanlık zindan Hades'in en diplerinde, dev bir kayayı sonsuza dek bir tepeye yuvarlamakla cezalandırır.
Sisifos, dev kayayı her defasında tepeye doğru yuvarlar ama tepeye ulaştığında kaya tekrar aşağı yuvarlanıp dibi bulur. Ve bu döngü sonsuza dek sürüp gider ki buna da Sisifos döngüsü denir.
Aslında kitap ve felsefesinde Camus, kişinin yaşamın özü dediği ve absürd diye tanımladığı duruma karşı, uyumsuzluk ve ardından yabancılaşma ile verdiği anlamsız ve ısrarcı biçare mücadeleyi anlatır.
Size ne kadar tanıdık gelir bilmiyorum ama toplum ve toplumu oluşturan her bir birey olarak kendimizce kutsallaştırdığımız inanç ve ideallerimiz uğruna yaptığımız, tepeye kadar yuvarlayıp tepeye vardığında tekrar aşağı yuvarlanacak bir kayanın yükü altında, absürd bir şekilde kendini cezalandıran Sisifos'tan ne azı ne de fazlasıyız.
Ve şu son günlerde katlanarak artan kamplaşma ile sözüm ona mücadele etmek adına, boykot ve benzeri eylemlerimizle daha önce nereye vardık ki bu sefer varalım.
Yine varmayacağız ve saçmalayıp durmaya devam edeceğiz.
Boykotlarımızı birbirimizle yarıştırmaktan ve düşmanlıklarımızı birbirimize kusturmaktan vazgeçmeyeceğiz.
Hani en başlarda kitaptan bahsederken dedim ya Bilen bilir ama okuyanı az. Okuyandan anlayanı daha az, Anlayandan yaşayanı ise neredeyse yok. Sisfos mu? Hepsinden çok.