Siber dünyada aylaklık

Çiğdem Sidar Ceylan

Çiğdem Sidar Ceylan

14.03.2025 11:58

Gerçek dünyanın aksine, sanal dünyada ya da daha moda tabiriyle siber uzayda, art niyetlilere ya da dolandırıcılara karşı mücadele etmek daha zordur.

İyi bir yazılımcı ya da hacker iseniz, doğrusu iyi ile hacker kelimeleri birbirine yakışmasa da işinin uzmanı anlamında iyi bir hacker iseniz ağınıza düşürmeye kurban aramanıza gerek yok.

Tam aksine dolandırılmaya ve soyulmaya gönüllü dolandırıcısını ve hackerını arayan binlerce belki milyonlarca kurban var hepimizin etrafında.

Son duyduğum siber dolandırıcılık olaylarından birini anlatayım: söz konusu kurban mesajla kendisine gelen fotoğrafı açmaya çalışırken, farkında olmadan telefonun güvenlik duvarını hackera açmış bulununca hacker, şahsın telefonundaki bütün verilere erişerek bilgisayarına indirmiş, fotoğraflarını yapay zeka marifetiyle, müstehcen görüntülere eklemleyerek, o fotoğrafları, şahsın rehberindeki bütün kişilere göndermekle tehdit edip para talep etmiş.

Şahıs para göndermeyince, dolandırıcı dediğini yapmış ve şahsı bütün yakınlarına sahte fotoğraf ve videolarla tabiri caizse rezil etmiş.

Haberiniz var mı bilmiyorum iki gün önce Siber Suçlar Kanunu Teklifi Meclis Genel Kurulunda kabul edildi.

Siber suç deyince ne anlamalıyız peki? Siber uzayda yani dijital evrende, işiniz ya da şahsınızla ilgili herhangi bir sistemin kontrolünü farklı illegal yazılımlar marifetiyle ele geçirip, sistemi işlemez hale getirmek, verileri çalmak, silmek ya da değiştirmek. Özel hayatınızı, mahremiyetinizi taciz edip elde ettiği özel bilgi ve görüntülerle size şantaj yapmak ya da izniniz olmaksızın izlemek, kaydetmek ya da başka şekillere dönüştürüp kullanmak.

Her birimiz, tüm bu suç ve suçlu evreninde korunaksız gezinip durmaya devam ediyoruz. Hiç tanımadığımız numaralardan gelen dosyaları açıyor, linklere tıklıyor, yasaklı, güvenliksiz platformlarda fink atıyoruz.

İşte tam da dolandırıcısını arayan kurban profili dediğim budur. Dolandırıcının kurbanını aramasına lüzum yok, kurban dolandırıcısını buluyor zaten.

Siber Suçlar Kanunu Teklifinin, Meclis Genel Kurulunda kabul edilmesi bir nebze de olsa caydırıcı olur umarım.

Bakın henüz dün, bir internet sağlayıcı telekomünikasyon şirketiyle ilgili, 2 milyon müşterisinin kişisel verilerinin çalındığına ilişkin bir haber çıktı.

Darkweb'de verileri çaldığını duyuran hacker grubu, çalınana kişisel veriler arasında; isim soy isim, vatandaşlık numarası, açık adres, telefon numarası, kredi kartı bilgilerinin de olduğunu söyledi.

Öyle ki suçun faili hacker, önce tehdit etmiş, muradına eremeyince eylemini hayata geçirmiş ve bunu sıkılıyordum biraz eğlenmek istedim mealinde bir açıklamayla da süslemiş.

Acı olan şu ki bilgileri çaldıran şirket, tehdidin ardından saldırının olacağını bildiği halde güvenliği sağlayamamış ve saldırının ardından, saldırının kullanıcıların "Finansal bilgilerini ve kullanıcı parolalarını kapsamamakta" gibi bir teselli açıklaması yapmış. Bunun da doğru olduğundan şüphe edebilirsiniz.

Açıklamanın mealen ne anlama geldiğini düşünürsünüz? İsim soy isim, vatandaşlık numarası, açık adres, telefon numarası çalınmış ama zaten bunların bir kıymeti yok. Bunu anlamak yanlış olmaz herhalde.

Anlaşılan o ki siber suçlarla ilgili daha yiyecek kırk fırın ekmeğimiz, yürünecek çok yolumuz var. Onun için, aman diyeyim siber dünyada aylaklık etmekten vazgeçin artık.

title