Müftü level atladı

Müftülük dediğimiz makam il ve ilçelerimizde din işleriyle ilgili en üst makamdır. Din işlerini düzenleyip denetlemekle birlikte, toplumu da dini mevzularda aydınlatma ve hatta çeşitli ihtilaflarda fetva veren makamdır.

Haliyle böylesi bir makama müftü olarak oturacak kişinin, din konusunda bilhassa İslam ilimleri hususunda yetkin ve liyakatli biri, örneklik teşkil edecek biri olmalı.

Her ne kadar İslam'da ruhban sınıfı yok desek de maalesef her zaman ki gibi İslam'da olanlara gözümüzü kulağımızı kapatıp, olmayanları dahil etmek ve hurafe koleksiyonumuzu genişletmekle ilgili iyi çalışıyoruz.

Yakın zamanda malumunuz sevmiş olun ya da olmayın ama ardından çokça sevildiği aşikâr olan bir ses sanatçımız hayatını kaybetti.

Volkan Konak, Karadeniz bölgesi ve toplumunun değerli bir rengiydi. Sanatını icra ederken sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Yani klasik ifadesiyle amel defterini kapattı. O zaman şunu sormak icap eder; ölünün ardından kötü konuşmak caiz midir?

Kime soracağız? İlmine irfanına güvendiğimiz birine, bir esnaf, bir büyüğümüz ya da bir imam olur müftü olur fark etmez.

Çatalca müftüsüne soralım mı? Aman ha ona sormayalım.

Hadi hadislere soralım. Abdullah b. Ömer'den rivayet edilen bir hadis var ki ne diyor:

"Ölülerinizin iyiliklerini, güzelliklerini anın ve kötülüklerini sarfı nazar edin." Sarfı nazar edin, yani görmezden gelin hesaba katmayın.

Dilimizden düşürmediğimiz "İslam hoşgörü dinidir." Buna, zikrettiğimiz kadar inansak, bunu yaşayabilseydik keşke.

Çatalca müftüsü, Volkan Konak'ın ölümünün ardından, sosyal ağlardaki hesabından yaptığı paylaşımda "Sahnede Gebermiş. Şimdi bize soracaklar; nasıl bilirdiniz?Cevabımız bu. Böyle bilirdik. Bizim için içen bizim için yanar da elbet' şeklinde bir açıklama yapmıştı.

Paylaşımı çokça tepki almış ardından bir açıklama daha yapıp "Din, devlet, diyanet ve kutsallarımıza düşman herkese vermiş olduğum rahatsızlıktan dolayı Rabbime şükrediyorum" demişti.

Gelen tepkiler üzerine, gerek Diyanet İşleri Başkanlığı, gerekse de Çatalca Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı ama özür dilemek ne mümkün Müftü bey yanlışında ısrar ediyor.

"Resmi makamın dışında bireysel tepkimi bu şekilde göstermek istedim. Ne dedim, 'sahne de geberdi' dedim. Geberdi kelimesi kanunen bir suç teşkil etmeyen bir kelime." İmiş.

Demezler mi paylaşımı yaptığın hesabın altında Çatalca Müftüsü yazıyorsa, bu açıklamayı bireysel olmaktan çıkarır. Demezler mi sadece kanuni olanla değil ahlaki olanla da yükümlüsün. Demezler mi kelimelerimizin sözlük anlamı gibi bir de toplumdaki anlamı vardır. Dilimizdeki her bir sözcüğün nasıl kullanıldığı ve nasıl anlaşılacağını da hesap etmeli.

Evet her can öldüğünde hakka yürür, günahsızı da günahkarı da, hakla hesabını görür çok şükür ki sizinle değil.