Sizi de bezdirmediler mi? Daral geldi mi size de? Sekiz yüz ellili numaralardan arayıp internet taahhüt sürenizin sonuna… deyip peşi sıra şuna tıklayın diye devam eden ve sizi yalandan telaşlarla dolandırmaya çalışanı mı dersiniz. Yoksa marketinden, bankasına, alışveriş sitesine, telefonunuzu gerek izinli gerek izinsiz ele geçiren her bir işletmenin mesajları mı?
Bıktırdılar.
Aslında tüm bunlarla ilgili bir şikâyet sistemi var ama ne kadar yerini buluyor, ne kadar caydırıcı o tartışılır.
Kısaca adına TİSS denilen ve Ticaret Bakanlığına bağlı sisteme edevlet üzerinden ulaşabiliyor ve üşenmezseniz, tek tek her bir istenmeyen mesaj, mail ve aramayı şikayet edebiliyorsunuz.
Daha önce denediğim için biliyorum, maalesef o şikâyetlerinizin sonucuna ilişkin herhangi bir geri bildirim alamıyorsunuz. Ve yine maalesef mesajlar gelmeye, sizi bunaltan aramalar yapılmaya devam ediyor. Anlayacağınız hiçbir şey değişmiyor.
Değişmiyor çünkü kanun diyor ki iletişim bilgilerinizi söz konusu işletmeye siz verdiyseniz, şikâyet etmeden önce iletiyi ya da aramayı reddetme seçeneğini kullanmış olmalısınız.
Ve şikayet sistemi o kadar teferruatlı bilgi istiyor ki ortasında pişman olup vazgeçiyorsunuz. Hal böyle olunca, dümen aynı şekil devam ediyor, aynı hamamda, aynı tasla yunmaya çalışıyorsunuz.
Aslında sistemi daha kullanışlı kılmak için, tek bir tık, bilemediniz iki tıkla şikayet kaydı bırakılabilse, belki daha hızlı sonuca ulaşılır. Ama yok, belki de kolaylaştırılan her bir sistemle ilgili, denetleyici kurumların iş yükü artacağından, bilinçli olarak güçleştiriliyor.
Yoksa yapay zekayla flörtleştiğimiz şu dönemde bu kadar ilkel bir yokuşu tırmandırırlar mıydı bize?
Gına geldi, her gün abartısız beşten fazla arayanı var. Hayırlı kandiller dileyip alta domates biber fiyat kampanyası ekleyeni var. Cebinizde iki lokma ekmeğe yetecek paranız yokken size yatırım tavsiyesinde bulunmak için ısrar edeni de var.
İlgili kurumlar şu mesaj terörüne bir an evvel el atsa da reklamsız ve dümensiz bir Türkiye dönemi başlasa keşke.