Kutlamaya yüzünüz var mı?

Farkında mısınız Dünya Kız Çocukları Gününe nasıl bir karneyle girdik?

Diyarbakırlı 8 yaşındaki Narin, neredeyse bütün ailesinin şüpheli olduğu bir cinayetin kurbanı, kaybolduktan 19 gün sonra ölü olarak bulunmuş ama iki aydır nasıl, nerde, niçin ve kimler tarafından öldürüldüğü hala tespit edilemedi.

Tekirdağ'dan 2 yaşındaki Sıla bebek uğradığı şiddet ve cinsel istismar sonucu hastanede entübe oldu ve 30 gün sonra hayatını kaybetti.

Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner 19 yaşında, Semih adlı bir sapık tarafından vahşice öldürülüp korkunç bir biçimde bedeni parçalanmış İkbal adlı genç kadının kesik başı annesinin önüne atıldı.

Ve bugün Gaziantep'te 2 yıldır psikolojik tedavi gören, üçü kız 4 çocuk babası Ahmer Demir eşini ve 4 çocuğunu silahla vurup öldürdükten sonra intihar etti.

Ve daha niceleri Müslüme Yağıl, Leyla Aydemir, Ceylin Atik, Ecrin Kurnaz..

Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği (FİSA) Çocuk Hakları Merkezi'nin haberine göre sadece haberler taranarak ulaşılan sonuçlara göre son iki yılda 133 çocuk, aile içi şiddet sonucu şüpheli bir biçimde hayatını kaybetmiş.

Aynı merkezin haberine göre 2024 yılının sadece ilk altı ayında 343 çocuk önlenebilir ama önlenmeyen sebepler sonucu hayatını kaybetmiş.

Yani anlayacağınız 343 Narin'i daha, ihmal sonucu cinayete kurban vermişiz.

2012 yılında 11 Ekimi Dünya Kız Çocukları Günü olarak belirleyen ve her yıl 11 Ekimde, kız çocuklarının yaşam güçlüklerini; eğitim, sağlık, cinsel istismar, cinsiyetçi ayrım, çocuk yaşya evlilik gibi başlıklarla gündeme getiren BM, 2024'ün temasını "Kız çocuklarının gelecek vizyonu." olarak belirlemiş.

BM'ye göre her beş kız çocuğundan biri ortaokulu bitiremiyor, bugün itibariyle yaklaşık 120 milyon kız çocuğu okula gidemiyor.

UNICEF'in (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) raporu ise daha korkunç sonuçlar ortaya çıkarmış. 370 milyon kız 18 yaşına girmeden cinsel tacize veya tecavüze uğramış.

Bu rakam, oransal olarak her sekiz çocuktan birinin cinsel saldırı kurbanı olduğunu gösterir.

Çocuklara yönelik bu cinsel şiddetin, coğrafi farklılık göstermeksizin dünyanın dört bir yanında yaşanması ise..

Akla Ahmet Telli adlı şairin şu dizesini getirir ki durumun ne kadar gerçek ve ne kadar acı olduğunu gösterir:

"Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil"

Hala yüzünüz var mı Dünya Kız Çocukları Gününü kutlamaya?