Kadak’ın başarısı fanatizme kurban edilemez
Çiğdem Sidar Ceylan
Dünyada sadece 4 kişiye nasip olan bir bursu, Türkiye'den bir kadının kazanmasıyla gurur duymalı. Aksini iddia etmek mümkün mü?
Oxford Üniversitesinin, İşletme Yüksek Lisans Programını, burslu okuyup mezun olan 4 öğrenciden birinin, bizden biri olması ve hatta kadın olması, genelde bizim için, özelde kadınlar için bir gurur nişanesi, bir iftihar kaynağıdır.
Tabi her zaman, her yerde ve her şeyde o kadar politize olmuşuz ki iftihar etmeye, gurur duymaya utanır ve çekinir olmuşuz.
Niye? Çünkü söz konusu seçilmiş ve başarmış kişi AK Parti İstanbul Milletvekili genç bir kadın: Rümeysa Kadak. 28 yaşında gencecik bir kadın, milletin vekili bir kadın.
Kadak'la ilgili, politik olarak aynı yerde durmayanların, bırakın gururlanmayı, yersiz ve acımasız eleştirilerine tahammül etmek mümkün değil.
Rümeysa Kadak'ın, programdan mezun olup mezuniyetle ilgili fotoğraflarını paylaşması torpil iddialarını alevlendirmiş ve Kadak yaptığı açıklamada haklı olarak "Türkiye'de hangi üniversitede okursam okuyayım, oraya torpille geldiğimi iddia edenler olacaktır diye özellikle yurt dışında eğitim görmek istedim" şeklinde bir cevap vermiş.
Yalan mı? Değil elbette, bunu herkes düşünecek yarısı söyleyecek diğer yarısı da kendi kendine söylenecekti.
Hepimizin malumu, ülkede maalesef bir torpil çıkmazımız var. Birçoğumuz eleştirir ama aynı şekilde bir yere gelmek ve bir şeylere ulaşmak için aynı aracı kullanmaktan ve torpil aramaktan vazgeçmeyiz. İçinde debeleneceğimiz torpil ahlaksızlığının savunması da hazırdır. Sistem böyle işliyor dümen böyle dönüyor.
O zaman, başkasının torpili sizin torpilinizi dövdüğünde şikâyetçi olmayacaksınız. Çünkü aynı sisteme, aynı dümene sizde tutunmuşken bunu yapamazsınız.
Geçilesi bir konu değil ya, İşin ahlaki boyutunu geçersek, sormak lazım, İngiltere'nin Oxford Üniversitesinde Burslu Yüksek Lisans Programına torpille girebilmek mümkün mü?
Dünyanın en iyi yüksek lisans programı kabul edilen programa, aynı şekilde biri Belçika'da siyasetçi, diğeri Columbia Üniversitesi'nde dekan ve bir diğeri de büyük ölçekli bir yatırım şirketinin yöneticisi olan üç arkadaşıyla burslu kabul edilip başarıyla bitiren Rümeysa Kadak, bir başarı örneği ve iftihar kaynağıdır. Bu tartışılamaz.
Ama millete yeterince vekalet edip etmediğini, meclisi aksatıp aksatmadığını usulünce tartışabilir ve varsa eleştirilecek bir durum eleştirebilirsiniz. Ama bu başarıyı görmezden gelemezsiniz.
Ve hatta tam burslu değil, yaklaşık yüzde 30 burslu okuduğu belirtilen programın 121 bin Sterlinlik ücretinin 37 bin 500 sterlin indirimden sonra kalan kısmı olan 83 bin 500 Sterlinlik (Türk Lirasıyla 3 milyon 674 bin) kısmını kendi kaynaklarıyla mı yoksa devlet kaynaklarıyla mı ödediğini de sorgulayabilirsiniz.
Ama bir Türk kadının bu başarı ve çabasını görmezden gelemez ve fanatik politizmle iğdiş edilmiş düşüncelerinize kurban edemezsiniz.