Sorunun kaynağı çözümü olamaz
Çiğdem Sidar Ceylan
Kadınlar çiçektir. Her ne kadar masum ve pozitif bir ifade gibi görünse de temelde kadının, korunmaya muhtaç himaye edilesi, güçsüz bir varlık olduğu gibi bir alt metin barındırır.
Bu da maalesef dilimiz ve tüm sosyal olgular üstünde hakim eril bakış açısının ürünü bir yaklaşımdır. Bundan kurtulmak için dönem dönem çeşitli yasalar çıkarılsa da ne bu yasalar yeterli gelmiş ne de uygulanması ile ilgili yeterli çaba sarf edilmiş.
Neden mi? Elbette kadını, bu korunası varlık konumundan kurtarmak, yine erkeğin vicdanına ve lütuf gibi sunduğu çabasına terk etmiş olmamızdan kaynaklanır.
Gerek kadına dönük cinsiyetçi negatif yaklaşımlar, gerekse de kadının sosyal ve ekonomik hayata dahil edilmesi, erkek şiddetine karşı korunması, eğitim ve pozitif ayrımcılık gibi çabaların neredeyse tümü, yani kadınla ilgili tüm sorun ve çözüm arayışları, yine erkeklerin eliyle başlatılıp sürdürülüyor oluşundan, yine hakim eril bakış açısının ürünü olmasından kaynaklanır.
Kadınlara dönük pozitif ayrımcılık, kadının negatif alanda konumlandırılmış olmasını kanıksamaktır. Bu kadına dönük aşağılayıcı ve küçümseyici bir yaklaşımdır.
Konudan çok uzaklaşmadan Türkiye'de bir siyasi parti genel başkanının ki hukukçu olması daha da vahimdir, yaklaşan yerel seçimler ve belediyecilik vaatleriyle ilgili konuk olduğu haber sitemizde yaptığı bir açıklamaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
"Sadece, yalnız seyahat eden kadınların binebileceği ve rahat bir şekilde seyahat edebilecekleri otobüs seferleri koyabileceğimizi söylüyoruz"
Bu sözler son genel seçimlere cumhur ittifakıyla giren ve mecliste kendi dahil dört milletvekiliyle temsil edilen HÜDA-PAR Genel Başkanı Avukat Zekeriya Yapıcıoğlu'na ait.
Yapıcıoğlu yukarıda söz konusu ifadelerin devamında "bu liste uzun" diye de ekliyor.
Haber editörlerimiz art niyetli ve kışkırtıcı bir niyette olsa, bu ifadeleri "HÜDA-PAR'dan haremlik selamlık belediyeciliği" diye genişletip manşet atardı ve "liste uzun" diye de eklerdi.
Elbette ki bu yapılmadı. Ama Yapıcıoğlu'nun sözlerini yorumlamak gerekirse yazının en başında ifade ettiğim gibi bu yaklaşım, kadının, korunmaya muhtaç himaye edilesi güçsüz bir varlık olduğu ön kabulünden başka bir şey değil.
Sayın Başkan eğer söz konusu sözlerine "kadınların talep etmesi halinde" diye bir ifade eklemiş olsaydı, belki bu açıklama daha makul ve daha doğru bir yaklaşım olurdu.