Hani benim gerçekliğim nerede
Çiğdem Sidar Ceylan
ABD'nin Florida'sında, asperger sendromu olan, Sewell Setzer isimli çocuk, Character.AI isimli uygulamanınürettiği yapay zeka temelli bir botla derinleştirdiği muhabbet sonucu ona aşık olunca olan olmuş ve çocuk intihar etmiş.
Çocuğun annesi, şirketin bu intihardan sorumlu olduğunu düşünüp şirketi dava etmiş.
Eskilerin deyimiyle başımıza taş yağacak. Yok yok taş falan yağmayacak, taş yağdığını sanacağız daha çok. Baksanıza, hayatımızda gerçeklik, alanını gittikçe sanalın lehine kaybediyor.
İşi sanal karakterlere aşık olmaya ve hatta evlenmeye kadar vardırmaya başladıysak vay halimize.
Sanılmasın ki teknoloji ve beraberinde getirdiği değişime karşıyım. Ama bununla beraber sonuçları düşünülmeden, her yeni gelişim ve sonucu ortaya çıkan teknolojik ürünlerin, hesapsız ve öngörüsüz, bilhassa çocukların ve gençlerin kullanımına sunulması, birçoğunuz kadar beni de endişelendiriyor.
Konuyla ilgili haberlerde vurgu yapılan ve çocuğun taşıdığı söylenen asperger sendromu, hafif düzeyde bir otizm spektrum bozukluğudur.
Bilmeyenler için bunun ne olduğuna gelince özetle; sosyalleşme konusunda sıkıntılı, sınırlı, iletişim konusunda yetersiz olmak gibi sonuçları olan bir sendrom. Tekrarlayan ve takıntılı davranışlar da sendromu taşıyanlarda sıklıkla görülür. Bununla ilgili hadsizlik etmek istemediğimden sözü burada bırakayım.
Dikkat çekmek istediğim husus, bu sendromu taşıyan bir çocuğun bu uygulamayı telefonuna indirebilmesi ve orda ki sanal karakterle muhabbete girip, işi aşık olmaya kadar vardırabilmesi ve hatta intihara meyilli olduğunu hissettirebilmesine rağmen, söz konusu şirket tarafından hiçbir uyarı ya da engelleme olmaması.
Şirketten davacı olan anneye gelince bir tek şey sormak isterdim ona, insan evladını bu kadar mı yalnızlığa gömer de o çocuk gider telefondan sanal bir karakterle, ilgi ve sevgi açlığını doyurmaya kalkar.
Çocuklarımız, gençlerimiz ve hatta hepimiz o kadar saldık, o kadar teslim olduk ki her yeni teknolojiyle elimize tutuşturulan oyuncaklara, gerçeklik boyutundan geçip birer sanal karaktere dönüştük desem yeridir.
Merhum Ahmet Kaya'nın Hani Benim Gençliğim adlı şarkısını dinlemişsinizdir muhakkak, konuyla alakası yoktur belki ama hani benim gerçekliğim nerede diye bağırmak geliyor içimden.
"Bilyelerim topacım, Kiraz ağacında yırtılan gömleğim"
Yeri gelmişken, bu sefer konuyla alakalı, bir film tavsiyesinde bulunacağım. Spike Jonze'nin senaryosunu yazıp yönettiği "Her" isimli filmi mutlaka izlemelisiniz.