Şimdi, paraya para demiyor. Hobi olarak başladı, şimdi taleplere yetişemiyor. Ve benzeri başlıklardan sıklıkla önünüze düşer.
Ne anlama geldiğini hepiniz bilirsiniz. Kaderin cilvesi, tesadüf eseri, ya da çaresizlikle giriştiği işin, kişiyi ekonomik açıdan ihya eden bir sonuç vermesiyle; yokluktan varlığa varılan hedefin, insanların iştahını kabartan türden haber başlıkları bunlar.
Peki, neden haberlere konu olacak denli dikkat çeker. O haberlerden edinilen malumatla kahve masalarında, dost meclislerinde züğürdün çenesini yorar.
Çünkü öyle bir kafayla büyüdük ki bütün toplum bize kendi çabamızla bir yere varamayacağımızı kanıksattırdı.
Kendi ayakları üzerinde durabilmek, işini, ekmeğini, parasını kazanabilmek için tek çarenin, üniversite okumak, ardından sınava girip türlü badireleri atlattıktan sonra, memur olmak gerektiğini söylediler. Yetmedi ezberlettirdiler yetmedi yaşattılar.
Aslında türlü yetenek ve becerilere sahip olsanız da bunun sadece çabanızla, beş para edemeyeceğini, onun için boş işlerle uğraşmamak gerektiğini, okuyup, sözüm ona adam olup, hem kendini hem aileni kurtarmak için bir kadroya atanmanın tek çıkar yol olduğunu göstermek için, ne kiralık ev verdiler size ne de sevdiğiniz kızı.
Hal böyle olunca bu ezber üzerinden neredeyse iki üç nesil büyüdü ve artık Z mi dersiniz Z Plus mı bilemem, yeni nesil, hiçbir meslek, hiçbir beceri edinmedi. Anca özel öğretmenler, dershaneler vs. de beyinlerini sulandırıp durdu.
Haliyle tek tük de olsa, hasbelkader memuriyete ulaşamayan ya da türlü sebeplerle memuriyetinden edilen kişiler, giriştikleri işte başarılı olup, tabiri caizse köşeyi dönünce, haber değeri taşıyacak ve insanların nazarına hedef olacak kadar merak uyandırır oldu.
Az girişimci ruh, az cesaret, az da çaresizlikle, güzel başarılı bir çaba örnekleri oldular.
Eğitimde yaz tatili başladı. Artık eskisi gibi kimse evladını, elinden tutup, eti senin kemiği benim sözleriyle hiçbir ustaya teslim etmez ya da edemez oldu.
O evlattır ki bütün bir yaz tatili sıkılmamak için ne yapıyor dersiniz. Etini de kemiğini de iliklerine kadar sömürüp yerine zehir zerk edecek, kara ekranlara ve sosyal medya bağımlılığına teslim oldu.
Bu çocukları, gençleri ve geleceğimizi daha da bataklığın dibine çekiyor.
Farkında mısınız?