Çiğdem Sidar Ceylan

Düşmanımıza mı benzeyeceğiz?

19.06.2025 10:20
Haber Detay Image

Bir haftadır özelde Ortadoğu, genelde bütün dünya diken üstünde canlı yayınla servis edilen bir savaşı izliyoruz.

Eskisi gibi süngüyle göğüs göğse bir savaş değil bu. Eskisi gibi ne olup bittiğinden günler sonra değil, anlık haberdar oluyoruz. Ama bunların gerçek olup olmadığından eskisi gibi emin olamıyoruz.

Gerek medyanın algı yaratma konusunda maharetinin artması, gerekse de yapay zekâ marifetiyle oluşturulan sahte medya ürünlerinin, gerçeğinden ayırt edilemez boyuttaki gelişimi, bizi gerçeğin çok çok uzağına savurmuş.

Kime inanıp, kime ağıt yakacağımızı bilemezken, din, kültür, coğrafya ve etnik olarak ortak paydada buluştuğumuz Müslüman toplum ve devletleriyle aynı safta yer alıp savaşmasak da aynı duygu ve düşmanlıkta buluşabiliyoruz.

7. gününü de bitirdiğimiz Ortadoğu'daki gerilimin, doğrudan İran ve İsrail, dolaylı olarak da Amerika, Çin, Kuzey Kore, Rusya arasındaki çatışma ve psikolojik savaşa dair bugün ki bir tek örnek, girdiğimiz halin, döndüğümüz şeyin özeti gibiydi.

Haber, İran'ın, İsrail saldırılarına misilleme olarak bir hastaneyi vurmasıyla ilgiliydi ve peşinden gelen açıklamalarda bunun bir insanlık suçu olduğuna dair vurgular.

Yanlış mı değil elbette ama bunu söylemeye kimsenin cesareti yok gibi. Evet İsrail insanlık tarihinin en büyük terör devleti olabilir, evet İsrail defalarca hastaneleri ve hastaları vurmuş da olabilir ama olabilecek en vahşi düşmanla savaşırken bile, bir hastaneyi füzeyle vurmak bir insanlık suçudur. Sivilleri hedef almak bir, insanlık suçudur.

Hangi savaş olursa olsun, neyi vurursak vuralım ama bir insanın vicdanında gerçeği ve adaleti vurmak sadece bugün değil, yarınlarımıza da yaralayıp öldürecek bir hamle olur.

Hiçbir gerekçe bir hastaneyi hedef alarak saldırmayı haklı gösteremez, göstermemelidir.

Bununla ilgili yapılan haberlerde, araya serpiştirilmiş küçük detaylarla, "Gazze saldırılarında yaralanan İsrailli askerlerin tedavisinin yapıldığı hastane olduğu" işlenen suçu, soslayıp aklamaya, vicdan ve ahlaka yutturmaya dönük hamleler bizi de işlenen suçun ortağı yapmaz mı?

İran İsrail'de bir hastaneyi vurdu. Buna sevinelim mi? "Oh olsun siz vururken iyi miydi" mi diyelim. Bir de şöyle düşünmek gerekmez mi? Yarınlarda İsrail'in bütün savaş suçlarını meşrulaştırmaya örnek gösterilmez mi bu?

Nereye varır bu?

Düşünmek gerekir. Düşünmek, konuşmak ve yazmak gerekir.

Düşmanımıza mı benzeyeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları

title