Dikkat! Yüksek Gerilim Tehlikesi

Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, kimi elektrik direkleri ya da elektrik aksamı olan yerlerde, kurukafa simgesiyle beraber sarı zemin üstüne, siyah renkli harflerle "Dikkat! Yüksek Gerilim Yaklaşma" yazar.

Hani bir tasarımcı çıksa da bu tabelayı bir tişörte, şapkaya veya herhangi bir giysiye tasarlayıp bassa, eminim yok satar. Onlardan birini alacaklardan biri de ben olurum.

Kimini gülümsetir belki, kimini de uzak tutar, kendi halimde bırakır beni.

Her yerde uzatılmış bir gerilim hali. Biraz sakinleşecek olsak, ya da sükûnete çalışsak, hemen yeni bir haber, yeni bir görüntü, yeni bir aksilik bizi devamlı yüksek gerilim hattına geri çeker.

Elimiz cebimizde biber gazını kavramış sıkacak birilerini arıyor gibiyiz.

Peş peşe iki haber vaziyetimizin özeti gibi:

Biri Eminönü- Üsküdar vapurunda diğeri Ümraniye metrosunda yaşandı

İki tartışmada da kadınlar arasında yaşanıyor, birinin elinde tokadı, diğerinin biber gazı hazır hedef arıyor gibi.

Daha da acısı tartışma ve kavganın videosunu çekenlerden birinin kadınları ayırmaya çalışanlara "Bırakın dalsınlar birbirlerine diye seslenmesi"

Toplum ve toplumun her bir bireyi olarak, kasılmış, gerilmiş haldeyiz. Kimimiz namlusundan patlamaya hazır bir mermi, kimimiz yayından fırlamaya hazır bir ok gibi bekliyoruz.

Onca gerilim yüklendikten sonra boşalacak bir hedef bulunur. Bulunmak zorundadır yoksa o gerilim sahibini yorar, yıpratır ve yaralar.

Haberi, programı, filmi, dizisi hatta belgeseli ve neredeyse kamu spotu bile bizi gerilimle şarj edip, deşarj olmaya patlayacak yer aratıyor.

Bulmak için de öyle çok çabalamaya gerek kalmıyor son kaç yıldır gerek içerde gerekse de dışarda yaşananlar ve tanık olduklarımız, sığınıp tutunduğumuz fanatizmle düşmanını en yakınımızda önümüze çıkarıyor zaten.

Fanatizm ve bağnazlık ve kaçınılmaz olarak, bu ikisinin gıdası düşmanlık.

"Bağnazın aklı gözbebeği gibidir: Ne kadar fazla ışık gelirse o kadar küçülür." Diyor 1800'lerde yaşayan, on parmağında on marifet, Amerikalı, doktor, yazar ve şair Oliver Wendell Holmes.

Siyasetin ve siyasetçinin toplumu gerdiği ve gerilimden beslendiği ve bu gerilimin insanların içinde uyuyan fanatizmi ortaya çıkardığı malumunuzdur.

Birileri düzeni kurmuş, yabancısı değiliz hiç birimiz. İhtiyaç duydukları enerjiyi size yükledikleri gerilimden besliyorlar.

Tehlikenin kendisine döndük her birimiz.