Aidin Salih'in Gerçek Tıp ve Yitik Şifanın İzinde adlı kitabını okuduğumda kitabın ilk cümlelerinden biri ki peygamberimize dayandırılan bir hadis olduğu ifade ediliyordu, beni çok etkilemişti. "Her hastalığın sebebi tokluktur" hadisinin, kendi içerisinde cevabını da barındıran birçok sorunumuzun temel kaynağı olduğunu düşündüm.
1943 yılında Ukrayna'nın Brusovka şehrinde doğmuş, 2014 yılında İstanbul'da vefat eden yazar, ister klasik ister modern tıp deyin, alışageldiğimiz, ezberlediğimiz ve her gün kendimizi zehirlediğimiz ilaçlara karşı biri olarak, alternatif tıpla ilgili iki eser bıraktı ardından.
Özbekistan Halk hareketi lideri eşi Muhammed Salih, politik nedenlerle sürgün hayatı yaşarken eşi Aidin Salih de hep ona eşlik etmişti, 1993'de Özal'ın davetiyle Türkiye'ye gelmiş, Özal'la görüşecekleri gün Özal vefat edince görüşememişler, bir yıl kaldıktan sonra sınır dışı edilmişlerdi. 1996 yılında aynı süreci bir daha yaşamışlar. Bu sefer Abdullah Gül'ün davetiyle gelmiş ve yine bir yıl sonra yeniden geri gönderilmişlerdi.
99'da Norveç ve Amerika'ya iltica başvuruları kabul edilmiş, ama onlar Türkiye'den vazgeçmeyip bu sefer 2005 yılında Erdoğan'ın davetiyle geldikleri Türkiye'de, 2014 yılında Aidin Salih ömrünü tamamlayıp vefat etmişti.
Şu aralar Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı uygulama ile sokağa inip, vatandaşın boy kilo, vücut kitle endeksini ölçerek obeziteyle savaş açtığından haberiniz var.
Hatta bununla ilgili sosyal medyada dönen espri ve eşi benzeri olmayan yorumları da okumuşsunuzdur. Bir tanesi ki en güzeli bence "Kadıköy boğa heykelinin orada şişko çevirmesi var. Dikkat!"
Çevirmeye yakalananların bahanesi de hazır: abi valla yeni aldım 20 kiloyu, pantolonu yanlışlıkla bol alınca, doldurmak için benimki, elimizden dürümümüzü de alırlar mı?
İşin esprisi bir yana ondan fazla hastalığın sebebi olarak görülen obeziteye karşı mücadelenin doğru yöntemi bu mudur? Onu uzmanlar cevaplasın ama evet vatandaşın farkındalığını arttırmak ve kendinin farkına vardırmak önemlidir ama yeterli değildir.
25 bin kişiye bir diyetisyenin düştüğü bir ülkede, diyetisyene ayıracak para mı var cepte derseniz o da yok. Ki zaten obezite yetersiz beslenmenin değil sağlıksız ve dengesiz beslenmenin sonucu ortaya çıkan bir marazdır. Anlayacağınız zenginin değil fakirin derdidir.
Uygulamaya başlandığı günden bugüne bir de garip bir iddia var ortada. Deniliyor ki uygulamaya başlanan hafta, aylık maliyeti on bin liranın üstünde olan zayıflamaya yarayan bir iğne piyasaya çıkmış. Milleti ürkütüp, ilaca pazar oluşturmaya çalışıyorlarmış.
Olmaz diyemem ama oldu da diyemiyorum, başta da dediğim gibi sadece bir iddia. Hangisi önce oldu, sokaklarda obezite çevirmesi mi yoksa ilacın eczanelerde raflara dizilmesi mi? Belki de bir ilaç firması uygulamayı fırsat bilip pazar genişleyecek diye düşünüp, üretime ve Pazar oluşturmaya başladı. Olur mu olur.
Başta da atıfta bulunduğum hadisle ifade etmek gerekirse "Her hastalığın sebebi tokluktur" bu ve buna benzer bağımlılıklardan kurtulmak için Gerçek Tıp ve yazarı Aidin Salih'i tanımanızı anlamaya çalışmanızı öneririm.
En azından kendi sorununuzu sizden iyi bilecek yoktur ve kendi çözümünüzü de birilerinin pazarına yem olmadan bulabilirsiniz diye düşünüyorum.
