Haberler

Deepfake Ensenizde

Çiğdem Sidar Ceylan

Çiğdem Sidar Ceylan

08.02.2024 03:35

Japonların Kafka'sı diye tanımlanan Haruki Murakami, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında adlı kitabında gerçeklikten bahsederken "Olayların gerçekten yaşandığını ispatlamak için daima belirli bir gerçekliğe –alternatif gerçeklik diyelim- güveniriz. Belli bir şekilde algıladığımız olaylar ne dereceye kadar göründükleri gibidir ve bu olaylar ne dereceye kadar biz onları öyle adlandırdığımız için öyledir bilmek mümkün değildir. Bu nedenle gerçekliğe gerçeklik diyebilmek için başka bir gerçekliğe gereksinim duyarız. Ama bu başka gerçeklik temel olarak üçüncü bir gerçekliğe ihtiyaç duyar. Bilincimizin sınırları içinde sonsuz bir zincir yaratılır ve gerçekten burada olduğumuz duygusunu veren, var olduğumuzu söyleyen zincir buradan beslenir. Fakat bu zinciri koparacak bir şeyler olur ve zarar görürüz. Gerçek nedir? Zincirin kopan tarafının burasındaki mi? Ya da orada diğer tarafındaki mi?" diye sorar.

Deepfake videoyla 26 milyon dolarlık vurgun yaptılar, başlıklı haberi okuyunca, Murakami'nin gerçeklik zinciri geldi aklıma. Artık ne gördüğümüze ne de duyduğumuza inanabilecek durumda değiliz. Gerçeklik yeni bir tanıma ihtiyaç duyuyor.

Gerçekleşse de gerçek demeye başka bir gerçek, onun da gerçekliğini bir diğer gerçekle ispata ihtiyaç var ve bu sonsuz bir zincir gibi uzayıp gidiyor.

Çin'de bilgisayar korsanları çok uluslu bir şirketin mali işler müdürünün, kamuya açık toplantılardaki görüntülerinden sahte bir video oluşturarak, şirketi 26 milyon dolar dolandırmış.

Bunu deepfake video yöntemiyle yapmışlar. Yapay zeka ürünü deepfake videolar, gerçek görüntüleriniz üzerinden yüzünüzü, mimiklerinizi, sesinizi taklit ederek yeni videolar oluşturmanın adıdır.

Suç mudur suçtur. Adı üstünde derin sahte. Peki bu derin sahtelikten korunmak için, bir videonun deepfake olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?

Bunun için genelde videoda ifade edilen duygu ve düşüncenin yüzde ifadesini göremiyorsanız bu o görüntünün sahte olduğunu gösterir diyorlar. Ama yapay zeka ve beraberinde deepfake teknolojisi artık o denli gelişti ki taklit edilen mimiklerle, o yüze söz konusu cümlelerin duygusu da giydirilebiliyor.

Ve bu yapılabildikten sonra haberde de gördüğümüz üzere devasa bir küresel şirketin mali işler müdürü ve yaratılan sahte görüntüleri üzerinden, şirket 26 milyon dolar ölçeğinde dolandırılabiliyor.

Korunmak için giydiğimiz zırhı delebiliyorlar yani. Tekrar soralım o zaman, korunmak için ne yapmalı?

Aslında korunmanın tek yolu var gibi.

Paylaşmayacaksınız. Bir hastalık gibi, buradayım, beni de görün, beni de beğenin, beni de sevin. Bakın ne kadar güzelim, bakın ne kadar mutluyum ne kadar zenginim, hadi alkışlayın beni, hadi kıskanın, hadi imrenin bana da diye bas bas bağırıp gürültü yapmaktan ve dikkat çekmek çabasından vazgeçeceksiniz.

Hadi diyelim bunun bağımlısı olmuş bırakamıyorsunuz. O zaman bunu kendiniz veya aile bireylerinizin kişisel bilgi ve görüntüleri üzerinden yapmaktan vazgeçeceksiniz.

Hem artık vazgeçin tükettiklerinizle imaj yapmaya çalışmaktan. Şöyle durup düşünün ürettikleriniz, tabi varsa eğer, kimliğinizin ne kadarını oluşturuyor ve sizi ne kadar tanımlıyor.

title