Haberler

Cadı avının yeni adı: Etki Ajanlığı

Çiğdem Sidar Ceylan

Çiğdem Sidar Ceylan

22.09.2024 10:51

Adaletin temsili sembollerinden en bildik olanı Adalet Tanrıçası Justitia ikonudur. Tarihçesi Roma dönemine kadar uzanan, bir elinde kılıç, bir elinde terazi ve çoğu kez gözü bağlı olan Justitia aslında Roma mitolojisinde adalet tanrıçasıdır.

Justitia'nın Yunan mitolojisindeki karşılığı Themis, Mısır mitolojisindeki karşılığı ise Ma'at'tır.

Justitia'nın elindeki terazi hukukun eşitlik kavramına ve dengeye işaret ederken kılıç ise adaletin keskinliğini, verilen cezaların güçlü caydırıcılığını ifade eder.

Gözünün bağlı olmasına gelince, adaletin tarafsızlığına vurgu yapar ve tarafların kimliklerine dair körlüğü ifade eden bir gözbağıdır.

İddia o ki Ekim'de yeniden faaliyetlerine başlayacak olan Meclis, daha önce gündeme alınan ama eleştirilince vazgeçilen bir yasa teklifini tekrar gündemine alacakmış. Cadı avına, hukukta kılıf olarak giydirilmeye çalışılan ve yeni bir suç tanımı olarak gündemimize sokulan "etki ajanlığı" yeniden yargı paketinde kendine yer bulmaya çalışacakmış.

Etki ajanlığı, gücü elinde bulundurana, kendinden olmayanı, muhalefeti ve eleştirileni cezalandırmaya dönük bir silaha dönüşür mü?

Adalet ve yargı konusunda tarafsızlığa halel getiren örnekler, söz konusu endişeyi güçlü bir olasılık, muhtemel bir sonuç olarak önümüze koyuyor.

Demokratik olarak, bir ileri iki geri yaşadığımız gelişmeler, etki ajanlığı ve benzeri yoruma açık yasaların, güçlünün lehine suiistimal edilebilecek, zayıfın aleyhine sömürülebilecek bir adalet anlayışını yaygınlaştıracağı ortadadır.

Kavramsal olarak ve siyaseten her ideoloji, din, mezhep, parti ya da hareketin aydın tanımını, kendi düşünce disiplinine göre yaptığı ve çıkarına göre yonttuğu, en küçük farklılığın düşmanca kamplaşma yarattığı bir coğrafyada "etki ajanlığı"nın yasalaşması Adalet Tanrıçasının gözündeki bağı çözüp, terazini bozmak ve kılıcı kendinden olmayanın kanıyla parlatmak anlamına gelir.

Sözüm ona güncellenmiş, yeni versiyon ajanlık faaliyetlerine karşı getirilmesi planlanan etki ajanlığı yasasının, üstüne inşa edilmeye çalışılan muğlak ifadeler ve bulanık tanımlarla cadı avının güçlü bir silahına dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor.

Türk Ceza Kanununun 339. Maddesine "diğer faaliyetler" başlığıyla yapılması düşünülen düzenleme ile "Devletin güvenliği ile iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen bazı fiillerin" cezalandırılması mümkün olacak. Suça biçilen cezaya gelince 3 ile 7 yıl arası olması bekleniyor.

Hükümetin ortağı MHP, yasayı desteklerken, kaç ay öncesinden suçu ve suçluyu tanımlamış bile; yurt dışı kurum ve kuruluşlardan çeşitli sosyal etkinlikler için fon ve hibe yardımı alanları cezalandırmak için yasanın çıkmasını bekliyor.

Muhalefet ise çok güçlü olmasa da zayıf ve cılız bir itirazla yasanın, gazeteci, sivil toplum örgütleri, araştırmacı ve aktivistlere karşı bir cadı avı başlatacağını söylüyor.

İlk kez Mayısta gündeme gelen yasayla ilgili, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer "Amacınız asla ajan yakalamak falan değil. Gazeteciyi, eleştirel aklı, muhalefeti, kendinden olmayanı baskıyla susturmak." Diye yerinde bir eleştiri yapmıştı.

Net tanımı yapılmayan ve yapılması da beklenmeyen yeni suç tanımıyla ilgili, hayatın her alanında muhalif aklı sindirmeye, itirazı ve mücadeleyi söndürmeye dönük bir, kıyıcı ve öğütücü bir silah olması sizi de korkutmuyor mu?

title