Bizden size hayır yok
Çiğdem Sidar Ceylan
Boşanmak da evlilik kadar olağan olmadıkça, boşanan insana özellikle de kadına yapılan mahalle baskısı ortadan kalkmadıkça, kadın erkeğin kanatları altına itilen ya da sığınan, zayıf ve korunmaya muhtaç bir çaresiz olarak görüldükçe kadına şiddet ve cinayet olayları son bulmayacak.
Yanlış dini yorumlarla, kadın erkeğin himayesinde ve hizmetinde görüldükçe, erkeğin cebine bağımlı ekonomik özgürlüğünü elde edemedikçe ve bunu örf ve ananelerle beslemeye devam ettikçe, kadın horlanmaya ve şiddete uğramaya devam edecek.
Boşanmış kadına suçlu ya da zavallı nazarıyla bakmaya devam ettikçe, sapkınca niyetlerle afişe edilmelerine göz yumdukça, kadınlar çalışma hayatından ve sosyal yaşamdan daha da çekilmek çekilmeyeni de ezilmeye devam edecek.
Ve devlet şiddete, taciz, tecavüz ve cinayete uğrayan kadına dönük suçlarda caydırıcı ağır cezalar vermedikçe bu düzen geldiği gibi devam eder.
Böyle geldi, böyle gördük diyecek, bu bizim gelenek ve göreneğimiz deyip ataların sapkın anlayışına sığınıp medet ummaya, ölmemek için direnmeye devam edeceğiz.
'Pars Yakın Müdafaa ile Güçlü ve Güvende Kadınlar Projesi' Diyarbakır Gençlik Derneğinin bir projesi. Şu ana değin 900 kadına yakın savunma eğitimi verdiklerini belirtiyorlar. Proje en son Bitlis'in Ahlat ilçesinde Van Gölünün kıyısında uygulamaya konmuş. Projenin maksadı kadınların kendilerini korumalarına yardımcı olmak ve bu noktada özgüvenlerini arttırmakmış.
Projenin bir diğer ilginç ayağı ise Cumhuriyet savcısının meşru müdafaayla ilgili bilgi vermesi. Etkili iletişim, değerler eğitimi, öfke kontrolü ve stres yönetimini anlatması.
Anlam vermekte güçlük çektiğim temel detaylardan biri de bu. Proje kapsamında savcının verdiği eğitimin hedef kitlesi sizce de yanlış seçilmemiş mi?
Bu eğitimlerin kurbandan ziyade faile verilmesi gerekmez miydi? Öfke ile cinnet geçirip cinayet işleyen, değerden yoksun erkek ama öfke kontrolü ve stres eğitimi, değerler eğitimi verilen kadın.
Proje biraz da bizden umudu kesin sizi koruyamıyoruz, gelin birkaç şey öğretelim de bari siz koruyun kendinizi demeye mi benziyor?
Şimdi birileri çıkıp da balık vermiyoruz, balık tutmayı öğretiyoruz der mi der.
Keşke kendimizi nasıl savunacağımızdan önce bizi layıkıyla savunup güvenliğimizi sağlayabilseydiniz. Hatta onu da geçtim evvelinde bizi kendinizden ve o köhnemiş zihniyetinizden koruyabilseydiniz.